Bingöl
19 Mayıs, 2024, Pazar
  • DOLAR
    32.20
  • EURO
    35.11
  • ALTIN
    2500.6
  • BIST
    10643.58
  • BTC
    66881.695$

Bingöl’de Deprem Gerçeği Görmezden Geliniyor!

Bingöl’de Deprem Gerçeği Görmezden Geliniyor!
Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bingöl İl Koordinasyon Kurulu iş birliğiyle “Bingöl’ün Deprem Gerçekliği” paneli düzenlendi. Panelde konuşan TMMOB Bingöl İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Canfidal Boldaş afetlerin kapitalist sistem kaynaklı politikaların etkisiyle daha da yıkıcı hale geldiğini belirtirken, İnşaat Mühendisleri Odası Bingöl İl Temsilcisi Ayetullah Keskin ise “Deprem şehrinde yaşamak kaderdir, Ancak yıkım, enkaz, gözyaşı ve ölüm kader değildir!” dedi.

Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bingöl İl Koordinasyon Kurulu iş birliğiyle “Bingöl’ün Deprem Gerçekliği” paneli bugün düzenlendi. Bingöl Belediyesi konferans salonunda gerçekleşen panele TMMOB Bingöl İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Canfidal Boldaş, İnşaat Mühendisleri Odası Bingöl İl temsilcisi Ayetullah keskin STK temsilcileri akademisyenler ve birçok vatandaş katılım sağladı.

Afetler Kapitalist Sistem Kaynaklı Politikaların Etkisiyle Daha Da Yıkıcı Hale Geliyor!

Panelde konuşan TMMOB Bingöl İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Canfidal Boldaş, 1 Mayıs 2003 Bingöl depreminin üzerinden 21 yıl geçtiğini belirterek, depremin acısının hala yüreklerde yaşadığını dile getirdi. Boldaş, doğa olaylarının kaçınılamaz olduğunu ve depremlerin bir doğa olayı olduğunu vurgulayarak, bu tür afetlerin kapitalist sistem kaynaklı politikaların etkisiyle daha da yıkıcı hale geldiğini belirterek şöyle konuştu: “Depremin bir doğa olayı olduğunu, milyonlarca yıldır devam ettiğini ve doğanın kendini gerçekleştirmesi, yerkürenin de kendini tamamlaması için depremlerin oluştuğunu bilmeliyiz. Ve depremi önleyemeyeceğimizi de iyi bilmeliyiz.  Doğa olayları, kâr hırsına dayalı kapitalist sistemin neden olduğu katliamların üstünü örtmek için “afet” diye tarif edilmemeli veya suçlu ilan edilmemelidir. Buradaki gerçeklik; kapitalizmin dayattığı beton odaklı kent politikalarını dikey mimari ile besleyen, böylece sermayenin kazancını arttırmasının önünü açan zihniyet ve işleyişin doğa olaylarını afete dönüştürdüğüdür.”

“Deprem Coğrafyasında Yaşadığımız Gerçeklik, Güçlü Halk Örgütlenmeleri Ve Kamu Koordinasyonunu Elzem Kılıyor”

Bingöl'ün deprem riskine dikkat çeken Boldaş, bölgedeki önemli fay hatlarına işaret ederek son yüzyılda yaşanan ciddi can kayıplarını hatırlattı. Bu bağlamda, depremle mücadelede sivil toplum kuruluşları ile kamu koordinasyonunun önemine vurgu yapan Boldaş, şunları söyledi: “Deprem coğrafyasında yaşadığımız gerçeklik, güçlü halk örgütlenmeleri ve kamu koordinasyonunu elzem kılıyor. Acil müdahaleler ve yaşamın yeniden inşası için sivil inisiyatifler ile kamu ittifakları ve halk dayanışması hayati önem taşıyor. Kamu ve toplumun ortak çalışmalarının değeri iyi bilinmeli. Düşlediğimiz yaşamı kurabilmek adına yapmamız gerekenlerin çok olduğunu biliyoruz. Ancak bugün acil, beklemeksizin harekete geçmemizi gerektiren hayati bir durumla karşı karşıya olduğumuzun da farkındayız. Olası doğa olayları karşısında süreçlerin sağlıklı bir şekilde yönetilebilmesi, maddi ve manevi hasarların azaltılabilmesi adına hızlıca yerinden müdahaleyi etkinleştirebilmek için bir süreç yönetim planı hazırlama çalışmalarının ivedilikle başlatılması gerektiğini ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının tümüne yine buradan hatırlatmak istiyorum.”

Şehrin Yöneticileri Deprem Gerçeğini Görmezden Geliyor!

İnşaat Mühendisleri Odası Bingöl İl Temsilcisi Ayetullah Keskin ise panelde yaptığı konuşmada Bingöl'ün deprem gerçeğine vurgu yaparak, son yüzyılda yaşanan ciddi can kayıplarını hatırlattı. Bingöl'de geçmişte yaşanan depremlerin yıkıcı etkilerine değinen Keskin, özellikle 1949, 1971 ve 2003 yıllarında meydana gelen depremlerin acı sonuçlar doğurduğunu ifade ederek şunları kaydetti: “ Ne kadar bilinmese de, görünmemeye çalışılsa da,  kentin yöneticilerinin ilgisinden ne kadar uzak da olsa maalesef böyle bir gerçeklik ilimizde çok önceden beri vardı, şimdi de var ve olmaya da devam edecek.  Çokça acı deneyimlere sahip bir deprem şehrinde yaşamak, bu coğrafyanın ve halkının kaderidir. Ancak yıkım, enkaz, gözyaşı ve ölüm kader değil, olsa olsa ihmal ve sorumsuzluğun neticeleri olabilirler.”

Depremzedelerin Yaşadığı Sosyal Ve Psikolojik Yıkımın Etkileri Hesaplanamayacak Kadar Büyük!

Keskin, 6 Şubat 2023'te Maraş merkezli yaşanan depremlerin ülkede büyük yıkıma yol açtığını ve resmi verilere göre 50 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiğini ifade etti. Depremlerin ekonomik ve sosyal açıdan büyük zararlar verdiğine dikkat çeken Keskin, depremzedelerin yaşadığı sosyal ve psikolojik yıkımın etkilerinin hesaplanamayacak kadar büyük olduğunu vurguladı.

Keskin, konuşmasında depremlerin neden olduğu kayıpların asıl sebebinin deprem değil, depreme dayanıksız yapılar ve kentler olduğunu belirtti. Bingöl'de son 10 yılda yapılan inşaat sürecinde yaşanan sorunlara dikkat çeken Keskin, imara açılan alanlardaki yapılaşma ve kentsel dönüşüm çalışmalarının yeterli olmadığını ve riskli yapıların hala varlığını sürdürdüğünü dile getirdi.

Panelde meslektaşlarının yaşadığı zorluklara da değinen Keskin, özellikle kamu çalışanlarının yöneticileri tarafından uğradıkları baskı ve zorluklara dikkat çekti. Meslektaşlarına yapılan haksızlıklara karşı dayanışma çağrısı yapan Keskin, mühendislerin ve mimarların deprem öncesinde dirençli yapıların inşasının önemine vurgu yaparak, bilimsel ölçekte hazırlanacak deprem master planının hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.

HABER: EYLEM ÖZEN /AHMET BOYDAŞ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 1
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!