Bürçün’den Dar Gelirli Aileler İçin Konut Sözü

Mahalli idareler seçimlerinin yapılmasına son 4 gün kalırken, DEM Parti Bingöl Belediye Eşbaşkan Adayı Aydın Bürçün, 31 Mart’ta belediyeyi devralmaları durumunda yapacakları çalışmaları anlattı.
Aydın Bürçün, yapmayı planladıkları çalışmaları şöyle anlattı: 
İki dönemdir Bingöl Belediyesi Meclisi’nde görev yapıyorsunuz. Şimdi de Bingöl Belediye Eş Başkan Adayı olarak Bingöllülerin oyuna talipsiniz. Belediye sorunlarını ve kaynak durumlarını biliyorsunuz, başarabilecek misiniz?
Öncelikle tüm halkımızın Ramazan ayı mübarek olsun. Size biraz verilerle konuşacağım. Bingöl Belediyesi’nin aylık ortalama 100 milyon TL geliri var. Toplam sabit giderleri ise yaklaşık 60-70 milyon TL’dir. 20 yıldır devam eden mevcut belediyecilik zihniyetinin bu şehre verdiği en büyük zarar Belediye’ye ait taşınmazların satılmasının yanında Belediye sabit gelirlerini arttıracak hiçbir projeyi hayata geçirmemesidir. Kentimizin geçmişine baktığınızda Asfalt Plenti, Halk Ekmek Fabrikası, Üretim Kooperatifleri gibi Belediye’ye katma değer sağlayacak birçok projenin bizim belediyecilik geleneğimiz döneminde hayata geçirildiğini görürsünüz. Başarmaktan yana hiçbir şüphemiz yok, başaracağız.
Şuan Belediye’nin içinde bulunduğu borç bataklığını Belediye’nin mevcut gelirlerinin birilerine peşkeş çekilmesinin önüne geçerek çok kolay bir şekilde kapatacağız. Belediye İşhanı’nı 30 Milyon TL’ye yani bir dükkan fiyatına peşkeş çektiler, Eski Otobüs Terminali’ni üç kuruşa peşkeş çektiler, belediyemize ait 59 tane daireyi yani güncel değeriyle 120 Milyon TL’yi yandaş TOKİ firmasına peşkeş çektiler. Saymakla bitmeyecek davetiyeli ihalelerle halkımızın hakkını rekabet ortamını öldürerek gasp ettiler. DEM Parti’nin sunduğu projeleri Belediye Meclisi’nde red edip sonra kendi projeleriymiş gibi sundular. Örneğin Kent Meydanı projesi bizimdi. Onu da kredilendirip; kentimizi, halkımızın geleceğini borç altına soktular. Belediyeyi 142 milyon borçla devralıp yaklaşık 600 milyon TL borç altına soktular. Şimdi de 10 milyarlık yani büyükşehir belediye bütçeleri ile yapılabilecek projeler konuşup halkımızı aldatmaya çalışıyorlar.  Niye bizim projelerimizi çaldılar biliyor musunuz? Çünkü bizim projelerimiz gerçekçi, bizim projelerimiz sadece seçim propagandasına hizmet etmiyor, şehrimizin gerçek ihtiyaçlarını ifade ediyor. Biz bu peşkeş çekme meselesinin önüne geçip halkımıza vaat ettiğimiz projelerimizi mevcut gelir-gider dengesiyle bile çok kolay bir şekilde şehrimize kazandıracağız. Hem de borca girmeden. Kadınlarımızı ve gençlerimizi hem şehrimizin yönetimine dahil ederek hem de üretim alanlarına dahil ederek kentimize ciddi katma değerler katacağız. Hakkıyla yönetilen bir belediyede merkezi ve yerel gelir kaynaklarına rağmen borç bataklığına sürüklenmişseniz ortada bu gelirin başka yerlere aktarılması durumu vardır. Dışarıya akıtılan kent kaynaklarını belli zümrelerin değil halkımızın faydasına sunacağız. 
Bu seçimde bağımsız aday yok. Birçoğunun iddiası olmasa da 17 siyasi partinin adayları yarışacak. Peki vatandaşlarımız niye diğer adaylara değil de size oy versin? 
DEM Parti olarak, bizim birinci önceliğimiz halkımızdır. Mevcut diğer adayların merkezi bir yönetim anlayışı var. Bizi onlardan ayıran en önemli şey merkezden atama usulü değil halkımızın layık görmesiyle adaylarımızın belirlenmesidir. O yüzden “Biz Belediyeyi devraldığımızda” demiyoruz “Halkımız Belediyesini devraldığında” diyoruz. Şehrimiz, yıllardır kapının önüne çıkarken bile Ankara’yı arayıp müsaade isteyen anlayıştan kurtulacak. Biz her konuda müsaadeyi halkımızdan alacağız. İhalelerimizi halkımıza açık bir şekilde yapacağız, projelerimizi halkımızın onayına sunacağız. 
İki dönemdir Belediye Meclisi’nde görev yapıyorum. Belediyemizin değerli çalışanları var. Ancak yıllardır siyasi baskıyla korku politikalarıyla sindirilmeye çalışılmış, birçok konuda hakları gasp edilmiş. Onlar da rahat olsunlar. Artık Bingöl Belediyesi’nde hiç kimse dünya görüşü yüzünden kendini baskı altında hissetmeyecek. Belediye binası hizmet yeridir bunu da unutmamamız lazım. Belediye çalışanlarının yeri çalışma alanlarıdır. Kimse de bizden evinde oturup maaş almayı beklemesin. Biz hakkıyla çalışan herkesin hakkını vereceğiz. Gasp edilen hakları geri vereceğiz. Hizmet anlayışını geri getireceğiz. Biz insanlardan hizmet anlayışımıza oy vermelerini istiyoruz.
Mevcut Belediye Başkanı yeniden aday oldu. Önceki seçimde vaat ettiği projelerin sayısını kendisi unutmuştur ama kendinden önceki dönemlerde başlayan projelerle reklam yapmaya çalışıyor. İkinci defa aday olan bir belediye başkanının yeni vaat vermeye hakkı yoktur. Önceki döneminde vaat ettiği projeleri niye gerçekleştiremediğinin hesabını vermelidir. Bingöl küçük bir şehirdir. Kaynakları, imkanları bellidir. Merkezi hükümete sırtlarını dayayacaklarını düşünüyorlarsa orada da apayrı bir fiyasko var. Kasaları bomboş. Dolu kasaları olduğunda bile bize layık gördükleri borçlandırma kredileri oldu ya. Bu gerçeklik dururken halkımızı hayali projelerle kandırmasınlar. Biz gerçekleştiremeyeceğimiz hiçbir şeyin vaadini vermiyoruz. Projelerimiz gerçekçidir ve halkın ihtiyaçlarını esas alıyor.
Seçimi kazanıp DEM Parti Belediye Eş Başkanı olursanız öncelikli gündemleriniz neler olacak?
Tüm bilim insanları sabah-akşam Bingöl’de büyük bir deprem olacağını söylüyor. Deprem hafızamızı yeniden canlandıracağız. Deprem sadece meydana geldiği zaman gündem olursa, hiçbir önlem alınmazsa, bilimsel temelde deprem hazırlığı yapmazsanız her depremde bir sürü insanımızın katili olursunuz. Deprem katil değildir ama deprem politikaları katildir. İmar planları katildir. Yetersiz denetimler katildir. Kimsenin vatandaşlarımızın canını kendi rantçı anlayışına kurban etmeye hakkı yoktur. Deprem konusunda alanında yetkin bilim insanlarıyla çalışacağız. İmar planlarımızı zemin etütlerine uygun bir şekilde yeniden revize edeceğiz. Denetimlerimizi asla aksatmayacak, hiçbir yapının belirlenen standartların dışında inşa edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Deprem bizim en öncelikli konumuzdur çünkü bizim için insanımızın canından daha kıymetli hiçbir şey yoktur.
Bingöl gibi bir kentte su sorunu yaşanıyor olması büyük bir ayıptır. Şehrin her tarafından su kaynakları fışkırıyor ama sondajla şehre su vermeye çalışıyorlar. Mevcut kaynaklarla doymadılar, torunlarımızın kaynaklarına göz diktiler. Şehrimizin su sorununu, su kaynağı olan köylerimizin insanlarıyla, onları da mağdur etmeden en kısa sürede çözeceğiz. Yağmur sularının doğru bir şekilde kanalize edilmesiyle her yağış dönemi mağdur olan vatandaşlarımızın su baskını sorununu çözeceğiz. Su sorunu en öncelikli konularımızdan biri olacak.
Yine trafik sorunu var. Bingöl’ümüz TÜİK verilerine göre kaza ortalaması en fazla olan ildir. Neredeyse her gün trafik kazalarında insanlarımızı kaybediyoruz. Teknolojinin geldiği bu noktada hala bir trafik planlaması yapamayan beceriksiz yöneticiler bu canların hepsinden sorumludur. Öncelikle ele alacağımız konulardan biri de trafik sorunu olacak. Doğru planlama, doğru kavşak yapıları, doğru parklanma alanları ve akıllı sistemlerle trafik sorunumuzu en kısa sürede çözeceğiz. 
“İLK ETAPTA DAR GELİRLİLER İÇİN 500 KONUT İNŞA EDECEĞİZ”
Dar gelirli vatandaşlarımızın barınma sorunu var. Merkezi hükümetin ülkeyi sürüklediği ekonomik kriz dar gelirli vatandaşlarımızı bırakın kendi evlerini edinmelerini, kiralarını bile ödeyemeyecek duruma getirmiştir. Halk Belediyeciliği 31 Mart’ta belediyesini bürokratlardan devr alınca öncelikli konularından birisi de dar gelirli vatandaşlarımızın barınma sorunu olacak. İlk etapta dar gelirli 500 vatandaşımıza uygun ödeme planlamasıyla maliyet fiyatlarına ve deprem planlamasına uygun şekilde 500 adet konut inşa edeceğiz. Belediyemizin sabit gelirlerini arttırdıkça bu sayıyı çok daha yukarılara çıkaracağız.
“KADINLARIN HER ALANA KATILIMINI SAĞLAYACAĞIZ”
Kadın konusu bizim için en önemli meseledir. Hatta biz kadın meselesine tüm sorunların çözüm noktası olarak bakıyoruz. Kadının dahil olmadığı, eşit temsiliyet bulmadığı hiçbir alanda hakkaniyetin sağlanabileceğine inanmıyoruz. Bu şehrin tarihinde herkesin övündüğü ve ismini onurla andığı bir nenesi vardır ama bugün kadınlarımız maalesef evlerine hapsedilmiş; “yapamazsın”, “senin işin değil”, “kadının yeri evidir” gibi söylemlerle toplumsal hayatın dışına itilmeye çalışılıyor, isimlerinin hafızalarda yer alması engelleniyor. Bizim eş başkanlık anlayışımızın temelinde de buna “hayır” demek yatıyor. Kadın vardır ve hayatın her alanındadır, imkanlar verilirse başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Şehrimizde kadınlarımızın maruz kaldığı fırsat eşitsizlikleri bir yana, bugün çocuğuyla çarşıya çıkan bir kadın çocuğunu ihtiyacını karşılaması için götürebileceği bir lavabo bile bulamıyor. Taziye yerleri sadece erkekler için ihtiyaçmış gibi dağılmış. Kent tamamen erkeklerin ihtiyaçlarına göre planlanıyor. Bunu değiştireceğiz. Kadınların her alana katılımını sağlayacağız.
Dil konusu DEM Parti için olmazsa olmazlardandır. Bugün çocuklar nenelerini dedelerini anlayamıyor. Örneğini her tarafta görürsünüz. Çocukken büyüklerimizden dinlediğimiz masallar, hikayeler unutulmaya yüz tutmuş haldeler. Her seçim dönemi halka şirin görünmek için Zazaca ve Kurmanca sloganlarla propaganda yapan ama seçim sonrası kendi anadilini konuşmaktan bile imtina eden bir siyasi anlayıştan kurtarıyoruz insanlarımızı. Dil konusu kadar masum, dil konusu kadar insani bir hak olan çok fazla konu yoktur. Zihnimizin dilimizle şekillendiğini ve dilimizin yok olmasıyla tüm geçmiş hafızamızın silineceğini unutmamalıyız. Zazaca ve Kurmanca üzerine çalışmalar yürütecek ve insanları eğitecek kurumsal bir yapı planlıyoruz. Şehrimizin yaşlılarından eski masalları, hikayeleri, oyunları, bilmeceleri toplayacağız. Hepsini kayıt altına alacağız. Dilimizi yeniden eski şaşalı günlerine geri döndüreceğiz, yok olma tehlikesi altındaki diller listesine yeniden girmesine müsaade etmeyeceğiz.
Peki kazanacağınıza inanıyor musunuz?
Bu bizim için artık inanmak meselesi değil. Biz kazanacağımızı biliyoruz. Halkımızın teveccühünü her yerde görüyoruz. Biz bu kentte doğduk, bu kentte büyüdük, bu kentin sokaklarında tüm sorunlara ortak olduk. Halkımızla birlikte, şehrimizin üstüne kabus gibi çökmüş rantçı zihniyetten kurtulmamıza sadece günler kaldı. Halkımızla birlikte tüm sorunlarımıza çözüm üretmenin arefesindeyiz. Bize bu kenti miras bırakan asil dedelerimizin, asil nenelerimizin emanetini asil torunlarına iade etmeye hazır olsunlar. Herkesten istediğimiz son bir şey var, oylarını satın almak için verilen yardım paketlerini ve para zarflarını alsınlar. Bunlar zaten halkın kendi hakkıdır. Oy zamanına kadar rehin tutulan haklardır. Sandıklar açıldıktan sonra bu rehin politikalarından hep beraber kurtulacağız. 
Tüm halkımızın hem Kadir Gecesi, hem de Ramazan Bayramı şimdiden mübarek olsun.”
(Haber Merkezi)