Bingöl
20 Mayıs, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.20
  • EURO
    35.11
  • ALTIN
    2500.6
  • BIST
    10643.58
  • BTC
    66168.389$

Yılmaz: 2024’ün ortalarından itibaren enflasyondaki düşüşü göreceğiz


Yılmaz: 2024’ün ortalarından itibaren enflasyondaki düşüşü göreceğiz
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Aşama aşama enflasyonu tek haneli rakamlara düşüreceğiz, gelecek senenin ortalarından itibaren belirgin bir şekilde enflasyondaki düşüşü göreceğiz hep birlikte” dedi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulunda, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin tümü üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Mayıs seçimleriyle birlikte siyasi belirsizliklerin ortadan kalktığını ve ekonomi adına son derece olumlu bir ortam oluştuğunu vurgulayan Yılmaz, “20 yıllık tecrübeden şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Siyasi istikrarı olmadan, ekonomik istikrar ve sosyal refah olmuyor. Belirsizlikler ekonominin düşmanı. Özellikle uzun vadeli yatırımlar yapacaklar için siyasi belirsizliklerin ortadan kalkması gerekiyor. Mayıs ayında aziz milletimiz Cumhurbaşkanımıza olan güvenini bir kez daha yenilemiş, mecliste Cumhur İttifakı’na çok net bir çoğunluk vermiştir. Siyasi belirsizlikleri ortadan kaldırmıştır. Bu ekonomimiz adına da en sağlam zemindir. Siyasi istikrar ve güven pekişmiştir.” diye konuştu.

“ENFLASYONDA 2026’DA TEK HANELİ RAKAMLARA ULAŞACAĞIZ”

Enflasyonun aşama aşama tek haneye düşürüleceğini belirten Yılmaz, “Makro politikalarımızda bir güncelleme yaptık, enflasyonu önceliklendirdik ve şu anda enflasyonla mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Ha ‘Niye bir anda enflasyonu düşürmüyorsunuz?’ gibi bir soru gelebilir akla; birçok dengeyi eş zamanlı olarak düşünmek zorundayız; enflasyonu düşürürken büyümeyi, istihdamı ihmal edemeyiz, sosyal dengeleri, ihtiyaç içinde olan geniş kitlelerin taleplerini göz ardı edemeyiz. Bütün bu dengeler çerçevesinde enflasyonla mücadele ediyoruz, ‘Bir anda enflasyonu düşürelim.’ deseniz ne büyüme kalır ortada ne sosyal denge kalır, ne çevresel denge kalır. Dolayısıyla, aşama aşama enflasyonu tek haneli rakamlara düşüreceğiz, gelecek senenin ortalarından itibaren belirgin bir şekilde enflasyondaki düşüşü göreceğiz hep birlikte.
2024’ün ikinci yarısından itibaren başlayacağız, 2025’te çok daha düşük seviyelere, yüzde 15’ler civarına düşen bir enflasyon göreceğiz, 2026’da da yeniden tek haneli rakamlara ulaşacağız” dedi.

TÜRKİYE’NİN DIŞ BORCU NE KADAR?

Dış brüt dış borç stoku üzerine gelen sorulara Yılmaz şu şekilde cevap verdi:
“Türkiye brüt dış borç stoku 2022 yılı sonunda 458,5 milyar dolar iken bu kamu, özel her şeyi kapsıyor, kamunun borcu da var bunun içinde özelin borcu da Türkiye’nin dışarıya borcu- 2023 yılı Haziran ayı itibarıyla bu 457,8 milyar dolara ulaşmış durumda yani nominal olarak bir miktar artmış görünüyor ama bu rakamlara millî gelirle bakmanız lazım. Türkiye brüt dış borç stokunun gayrisafi millî hasılaya oranına bakıldığında 2022 yılı sonu itibarıyla dış borcumuz millî gelirimizin yüzde 50,6’sıymış. 2023 yılı Haziran ayı itibarıyla bu oran yüzde 46,5’e gerilemiş durumda, millî gelire oranla. Bu yıl millî gelirimizde dolar bazında çok ciddi bir artış olacak. Son on iki aya doğru geriye gittiğimizde 1 trilyon 70 milyarı aşmış durumdayız. İlk defa Türkiye bu yıl 1 trilyon dolar sınırını aşıyor ve son rakamlar, son büyüme rakamları bize şunu gösteriyor, kurdaki gelişmelere de baktığımızda: 1,1 trilyona yakın kapatacağız gibi görünüyor bu yılki millî gelirimizi. Bu da kişi başına gelirimizi 12.500 doların üstüne çıkaracak bir rakam. İnşallah orta vadede 13.800 olan eşik değeri aşıp yüksek gelirli ülkeler ligine de geçeceğiz, buna da inanıyoruz. Perspektifimiz 2026 yılı itibarıyla 1,3 trilyon dolarlık millî gelir hedefimiz, 15.000 dolar da kişi başına gelir, bu da Türkiye’yi yeni bir lige taşımış olacak.”

VERGİLER YÜKSEK Mİ?

“Vergi yükü yüksek mi?” “Vatandaşı eziyorsunuz, çok büyük vergi yükü var.” gibi eleştirilere cevap veren Yılmaz, “Bunlara da cevap vermek isterim. OECD rakamlarına göre cevap vereceğim. OECD tarafından son yayınlanan 2022 yılına ilişkin verilere göre, toplam vergi yükü sıralamasında ülkemiz yüzde 20,8 oranıyla 38 OECD ülkesi arasında en düşük vergi yüküne sahip 3’üncü ülke konumundadır. Unutmayalım ki bugün bu 20,8 olan vergi yükü 2002 yılında yüzde 23,8’di. Bu yirmi yılda biz vergi yükünü artırmadık; tam aksine, millî gelire oran itibarıyla baktığınızda vergi yükü azaldı. Hatırlarsanız, kurumlar vergisinde indirim yaptık, gelir vergilerinde indirimler yaptık. Vergiyi tabana yaymayı da biraz farklı ifade eden arkadaşlarımız oldu. Vergiyi tabana yaymak, dar gelirliden vergi almak demek değil; vergiyi tabana yaymak, vergi vermeyenden vergi almak demek. Vergi veren var, vermeyen var. Aynı alanda herkes vergisini versin, birinden alayım, diğerinden almayayım olmasın; vergiyi tabana yaymak demek bu. Yoksa ‘Aşağıdakilerden vergi alalım, yukarıdakilerden almayalım. ‘kesinlikle böyle bir anlayışımız yok; tam aksine, biliyorsunuz, biz kurumlar vergisinde bir düzenleme yaptık, finansal kurumlardan, bankalardan yüzde 30 kurumlar vergisi alıyoruz; normal firmalardan 25, ihracatçılardan 20 alıyoruz.” dedi. İHA

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!