Bingöl Merkez Ulu Camii önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını, HÜDA PAR Bingöl İl Başkanlığı adına Abdurrahim Berk okudu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan Bingöl’de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan Bingöl’de

Devletlerin, insanlığın başına en büyük felaket ve tehdit olan siyonistlere karşı somut adımlar atmaları gerektiğine değinen Berk, "siyonist işgal rejiminin soykırımına karşı dünya ülkeleri suskunluğunu korumaya devam etmektedir. Dünya sustukça siyonistler daha fazla barbarca saldırmaktadır. Devletler, siyonist soykırımı durduracak caydırıcı adımlar atmamaktadır. Bundan dolayı katliam, talan ve soykırım suçlarının dozajı kat be kat artmaktadır. İnsanlığa karşı suç işleyen siyonistlere durum diyecek bir irade ortaya çıkmadı. Devletler, insanlığın başına en büyük felaket ve tehdit olan siyonistlere karşı somut adımlar atmalıdır. siyonist işgal çetelerinin insanlığa karşı işlediği suçların cezası kesilmelidir. Hiçbir suç, cezasız kalmamalıdır. Uluslararası toplum, Gazze'nin ve dünya halklarının vicdanını rahatlatacak adımları atmakla sorumludur. Devletler bu sorumluluklarını yerine getirmek zorundadır." şeklinde konuştu.

“BİNLERCE AİLE YOK EDİLEREK, NÜFUS KÜTÜKLERİNDEN SİLİNDİ”

Siyonistlerin binlerce aileyi yok ederek aile kütüklerinden silindiğini aktaran Berk, "siyonist işgal ordusunun Gazze'de işlediği soykırım suçu kapsamında toplu mezarlar ortaya çıkmıştır. siyonist zindanlarında işkencenin her türlüsü yapılmaktadır. İşkenceler altında hakkı haykıran bir halkın çığlığını devlet liderleri duymak istememektedir. siyonist zindanlarında işkence ve infazların haddi hesabı yok. 10 binden fazla insandan haber alınamamaktadır. Binlerce aile yok edilerek, nüfus kütüklerinden silindi. İşkence, infaz, toplu katliam, zorla yerinden etme, kaçırma, yağmalama, talan etme ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz binlerce cürüm işlenmektedir. Kahraman ve mazlum bir millet pervasızca yok ediliyor. Gazze'de 50 binden fazla kardeşimiz katledilmiştir. Bu katledilenlerin üçte ikisi kadın ve çocuklardan oluşmaktadır. 20 binden fazla çocuk toprağın kara bağrına bırakılarak annelerin gözü yaşlı kalmıştır. Kadın ve çocuk mezarlığına dönüşen Gazze, insanlığın utancı olarak tarihteki yerini almıştır. Gazze'de yaşananlara karşı dünyanın suskunluğu yüzyılımızın en kara tarihi olarak kayıtlara geçmiştir." ifadelerini kullandı.

“İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI-ARAP BİRLİĞİ ZİRVESİ'NİN SONUÇ BİLDİRİSİ EZBERLERİ BOZMADI”

Ülkelerin sadece kınama mesajlarıyla günü kurtarmaya çalışmakta olduklarını belirten Berk, "Özellikle Gazze'nin kuzeyinde son iki aydır etnik soykırım suçlarının işlenmesine dünya yine kınama mesajlarıyla yetindi. İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Birliği Zirvesi'nin sonuç bildirisi ezberleri bozmadı. Zirveye katılan ülkeler sadece kınama mesajlarıyla günü kurtarmaya çalışmaktadır. Soykırımı durduracak somut hiçbir karar alınmamıştır.  Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi kararları yaptırım gücünü kaybetmiştir. Söz konusu kararların siyonist rejimi bağlayıcılığı kalmamıştır. siyonist rejim, uluslararası ve insan hakları sözleşmelerini ayaklar altında çiğnemektedir. Siyonist işgal rejiminin varlığı, sadece Filistin için tehlike arz etmemektedir. siyonistlerin varlığı diğer bölge ülkelerinin güvenliğini de tehdit etmektedir. Lübnan, Suriye, İran ve Yemen'e saldıran siyonist rejim, gözünü Anadolu topraklarına da dikmektedir. Tüm bölgemizi saran bu ateş, Anadolu topraklarına da yaklaşmaktadır." İfadelerine yer verdi.

"SİYONİSTLERİ DURDURACAK TEK YÖNTEM, DEVLETLERİN ASKERİ GÜCÜNÜ KULLANMASIYLA ANCAK OLUR"

Siyonist işgal rejimine karşı güç kullanılmadığı sürece, bu tehdit evlerimize kadar geleceğini bildiren Berk, "siyonist işgal rejimi, var olduğu sürece mazlum Filistin halkına yönelik cinayet, katliam ve soykırımların ardı arkası kesilmeyecektir. Gazze, Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin'in her bir karış toprağı özgürlüğüne kavuşmadan bölgeye huzur ve barış gelmeyecektir. Filistin halkının gasp edilen tüm hakları geri alınmadan, sivil yerleşim yerleri, kamu binaları, hastaneler, eğitim kurumları ve sivil yaşam alanları emniyette olmayacaktır. siyonist işgal rejimi denize dökülüp gasp ettiği topraklardan çekilmeyene kadar bölgeye huzur gelmeyecektir. Siyonistlerin anlayacağı dil, güçtür. siyonist işgal rejimine karşı güç kullanılmadığı sürece, bu tehdit evlerimize kadar gelecektir. Kınama mesajları siyonistleri durdurmamaktadır. Kınama mesajlarından artık vaz geçin. siyonistlere karşı başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri gücünü göstermelidir. siyonistleri durduracak tek yöntem, devletlerin askeri gücünü kullanmasıyla ancak olur. Allah aşkına… Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi Vesellem) aşkına… Artık bu zulme dur diyecek somut adımlar atınız." dedi.

Berk, dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden taleplerini şöyle sıraladı:

"Dünyanın özgür halklarından ve mazlumların safında yer alan devlet liderlerinden talebimiz şudur:

- Gazze'deki soykırımı durdurmak için İslam ülkeleri ve vicdan sahibi devletler, acil harekete geçmeli, İslami, siyasi, askeri ve insani sorumluluklarını yerine getirmelidir.

- Uluslararası toplum ve devletler, tüm baskı araçlarını kullanarak siyonist rejimin katliamlarını durdurmalıdır.

-Siyonistlerin yayılmacı ve işgalci politikalarına karşı bölgesel ittifaklar kurulmalı, fiili adımlar atılmalıdır.

-Direnişe askeri, lojistik ve teknolojik destek verilmelidir.

-Seçimle işbaşına gelmiş olan Hamas, Filistin halkının meşru temsilcisidir.

-Hamas'ın onayından geçmeyen her türlü karar gayri meşru olup, hiçbir geçerliliği yoktur.

-Hamas'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartları desteklenmelidir.

-Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmalıdır.

-Lübnan halkına yapılan saldırı ve katliamları durduracak somut adımlar atılmalıdır.

-Siyonist işgal rejimine karşılık veren Yemen, Irak, İran ve Lübnan desteklenmelidir.

-Siyonist soykırımcılara destek sağlayan ürünlerin boykot edilmesine devam edilmelidir.

-Üçüncü ülkeler üzerinden siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçilmelidir.

-Meclis'e sunulmuş olup uzun süredir bekletilen, Gazze'de soykırım suçunu işleyen Türkiye vatandaşı siyonistlere yönelik çifte vatandaşlık yasası kanunu ivedilikle yasallaşmalıdır.

-Siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz.

(Haber Merkezi)