Bingöl'ün Genç İlçesi için Bir Saat Derneği ve Bingöl Çevre Gönüllüleri, Murat Nehri'nin kıymetini ve çevresel tehditleri vurgulamak amacıyla bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, Murat Nehri'nin bölge ve ülke için taşıdığı hayati öneme dikkat çekilirken, su kaynaklarının korunmasının ne kadar önemli olduğu vurgulandı.

Bingöl Sürdürülebilir Kalkınma, Çevre, Gençlik ve Sivil Toplumu Geliştirme Derneği (BİNÇEVDER) Başkanı Cuma Karaarslan, Murat Nehri'nin Dicle ve Fırat nehirlerini besleyerek bölgeye bereket getiren bir yaşam kaynağı olduğunu belirtti. Ayrıca, bu nehrin tarihsel olarak medeniyetlerin doğuş yerlerinden biri olduğunu hatırlattı.

Su Kaynaklarından Kum Çıkarmak Yasak!

Açıklamada, Kocaeli depremi gibi büyük felaketlerde can kayıpları yaşandığını ve Gaziantep ve Maraş gibi geniş bölgelerde depremlerin etkisini gösterdiğini belirten Karaaslan, su kaynaklarından kum çıkartmanın yasağa rağmen devam ettiğine dikkat çekti.
Karaaslan, bilimsel gerçeklere vurgu yaparak, binaların doğru türde kum kullanılmadan inşa edilemeyeceğini ve suya temas etmeden kumun yararlı hale gelmediğini söyledi. Ancak, bu yasağın da uygulanmadığını ve su kaynaklarının korunmadığını dile getirdi.
Ülkedeki birçok yasa gibi bu yasanında uygulanmadığına dikkat çeken Karaaslan bu yasanın da rafa kaldırıldığını söyledi.

Milyonlarca canlının yaşam alanı yok ediliyor!

Açıklamada, suyun kumla temas etmeden önce faydalı hale gelmediği ve suyun döngüsünün kum çıkarma nedeniyle bozulduğu vurgulandı. Kum çıkarma işlemi sırasında yüzlerce alg ve on binlerce minik canlının yaşam alanlarının yok edildiğine dikkat çekildi.

Bu yok oluşun basit görünebileceğini ancak bu felaket ve hastalık olarak geri döneceğini garanti etti. Bir avuç toprak ve kum aldığınızda 56.000 yosun tutabileceğinizi ve bunların 6.000'inin faydalı olduğunu ifade etti. Tanrı'nın bu dünyada boşuna bir şey yaratmadığını, yarattığı her şeyin bir amacı olduğunu ve insanlara fayda sağladığını söyledi. Bu şekilde suyu dönüştürdüğünü, iklimi düzenlediğini ve özellikle dere rejimi olmak üzere suyun düzenli akışını sağladığını, aynı zamanda oksijen ürettiğini belirtti.

Karaaslan, ne yazık ki dünyanın dengesini bozdular. Önce ozon tabakasına zarar verdiklerini, şimdi ise insanların yaşamına felaketler ve hastalıklar getirdiklerini söyledi. Su derinleştikçe yeraltında karanlık üretir, karanlıkta karbondioksit açığa çıkarır ve bitkiler bunu daha sonra oksijene dönüştürür. Maalesef dünyanın dengesini bozdular. Önce ozon tabakasına zarar verdiklerini, şimdi ise insanların yaşamına felaketler ve hastalıklar getirdiklerini söyledi.

Kum Ocakları Kapatılsın!

Karaaslan, kum ocaklarının kapatılması ve çevre yasalarının uygulanması çağrısında bulunarak, su kaynaklarının ve doğanın korunması gerektiğini belirtti. Ayrıca, yaban hayvanlarının avlanmasının da büyük bir sorun olduğunu ve bu konuda hukuki mücadelelerini sürdüreceklerini ifade etti.

Yaban Hayvanları Yüksek Fiyatlara Yabancılara Satılıyor!

 Yaban hayvanlarının avlanmasıyla ilgili olarak ülkede ciddi bir sorun yaşandığını dile getiren Karaaslan, bu konuda bazı kişilerin devleti zorlayarak ihaleler düzenlediğini ve yaban hayvanlarını yüksek fiyatlarla yabancılara sattığını söyledi.
Özellikle dağ keçilerinin avlanmasıyla ilgili olarak yaşanan sorunları ele alan Karaaslan, bir avuç kişinin bu faaliyetten kar elde ettiğini ve çevre sorunlarına kayıtsız kaldığını belirtti. Ayrıca, bu kişilerin siyasi çevrelerle ilişkili olduğunu ve bu ilişkileri kullanarak izinler aldıklarını ifade etti.
Karaaslan, bu tür faaliyetlerin doğal dengeyi bozduğunu ve çevre sağlığını tehdit ettiğini söyledi. Doğal döngünün korunması ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi için mücadelelerine devam edeceklerini belirtti.

Son olarak, Genç İçin Bir Saat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Anıl Korkut, çevrenin onarılmasını ve doğal güzelliklerin korunmasını istediklerini söyledi ve yetkililerden destek beklediklerini ifade etti. Avukat Nurullah Karaaslan ise bu konunun takipçisi olacaklarını ve çevre için mücadelelerine devam edeceklerini belirtti.

HABER: EYLEM ÖZEN