Ramazan ayı ile birlikte, genel olarak ara öğünlerle 5-6 olan öğün miktarı iki öğüne düşmektedir. Güneşin doğuşundan batışına kadar aç kalınır, popüler tabirle bir nevi aralıklı oruç uygulanır. Oruçla birlikte sindirim sistemine dinlenme fırsatı verilmiş olur. Bir aylık Ramazan orucunda sahur ve iftar menülerinde doğru ve güvenilir besinlerin tercih edilmesiyle yanlış beslenilmiş bir yılın telafisini yapmak mümkündür. Sahur, kişinin gün içerinde metabolizmasını en üst seviyede tutması için zorunlu bir öğündür. Özellikle zeytin yağı ile hazırlanmış salatalar (kırmızı pancar, avakado, havuç, lahana, roka, marul…gibi) ile birlikte iyi bir protein kaynağı olan yumurtanın (haşlama ya da tereyağlı omlet) tercih edilmesi önemlidir. Kavrulmamış fındık, badem, ceviz, tahin gibi yağlı tohumların tercih edilmesi gün içerisinde kişinin daha az acıkmasını sağlamaktadır. Gün içerisinde ortalama 4 saatte bir gelen açlık duygusunu doğru yönetebilmek için doğru nefes alma, meditasyon ya da yoga yapmak gibi kişinin stresini azaltıcı etki sağlayan tekniklere baş vurması metabolizmada doğru mekanizmaların çalışmasını sağlamakta ve yağ yakılmasını arttırmaktadır. İftarı bir bardak su ve bir hurma ile açmak, ortalama 10-15 dakika sonra yemeğe başlamak kişinin kandaki sıvı ve şeker dengesini sağlamakta ve yeterince salgılanmış olan mide asiti sayesinde gece boyunca hazımsızlık sıkıntısının önüne geçilmektedir. İftarla birlikte aynı anda yemek ve sıvı tüketmek midenin asit oranını düşürmekte sonrasında hemen çay tüketimiyle birlikte sağlıklı sonuçlar doğurması gereken orucun tam tersine sindirim şikayetleriyle hastaneye başvuru oranını artırdığı görülmektedir. Özellikle teravih namazını kılan kişilerin yemeğin hemen üzerine çay ve tatlı tüketerek namaz kılmaları tavsiye edilmemektedir. Çünkü bu durum kişide hareket kısıtlılığına yol açtığı gibi reflü şikayetlerini de arttıracaktır. İftar yemeklerine bir yemek kaşığı doğal yumuşak içimli elma sirkesi eklemek, kırmızı eti biberiye ile kombinlemek, kurubaklagillere kimyon eklemek sindirimi kolaylaştıracaktır. İftar yemeğinden yaklaşık 2 saat sonra su ve çay tüketimine geçilmesi, hatta az miktarlarda tatlı ya da meyve tüketilmesi kişinin gece boyunca şikayetlerini azaltacaktır. Kilo vermek isteyen kişiler bu ayda sahur ve iftar sofralarında protein ve sebze ağırlıklı yemeklerinde kısıtlama yapmadan, istedikleri kadar tüketerek, sonrasında sadece su ve şekersiz içecekler ile ( bitki çayları gibi) günü tamamlayabilir ve Ramazan ayını sağlık açısından da bir fırsata çevirebilirler. Kişinin fiziksel ve ruhsal olarak sağlıklı olması beslenme, fiziksel aktivite, gece iyi bir uyku uyuması gibi bütüncül bir yaklaşımla mümkündür. Basit gibi görünen bu öneriler uygulandığı taktir de kişinin yaşam kalitesi artacak ve kişi kendisini daha mutlu hissedecektir. Herkese sağlıklı, huzurla geçirebilecekleri bir Ramazan ayı diliyorum.
Dr. Dyt. Betül Sarıdağ DEVRAN