Yılbaşına aylar olmasına rağmen milyonlarca çalışan, belirlenecek yeni asgari ücreti merakla bekliyor. Sadece işçiler değil, maaşları büyük oranda asgari ücret üzerinden şekillenen beyaz yakalı çalışanlar da gelişmeleri yakından takip ediyor. SGK uzmanı İsa Karakaş, Türkiye Gazetesi’ndeki yazısında, asgari ücretin sadece işçiler için değil, toplumun tamamı için belirleyici olduğuna dikkat çekti. İşsizlik ödeneğinden idari para cezalarına, işveren maliyetlerinden sosyal yardımlara kadar pek çok kalemin doğrudan asgari ücrete bağlı olduğunu vurguladı.
ENFLASYONUN GERİSİNDE KALDI
Geçtiğimiz yıl memur ve emeklilere ara zam yapılırken, asgari ücret için herhangi bir güncelleme yapılmadı. TÜİK verilerine göre 2024 enflasyonu yüzde 44,38 olurken, 2025 için asgari ücrete yalnızca yüzde 30 artış yapıldı. Net asgari ücret 17 bin 2 TL’den 22 bin 104 TL’ye yükseldi ancak alım gücü, daha yılın ilk ayından itibaren erimeye başladı. Ocak ayında yüzde 5,03, temmuzda ise yüzde 16,67 oranında değer kaybı yaşandı.
AÇLIK SINIRININ ALTINDA
Türk-İş’in ağustos verilerine göre açlık sınırı 27 bin TL’yi aştı. Bekâr bir çalışanın yaşam maliyeti ise 34 bin 981 TL olarak açıklandı. Mevcut asgari ücret ile yaşam maliyeti arasındaki fark 12 bin 877 TL’ye ulaştı. Bu da asgari ücretin, temel ihtiyaçların yalnızca yüzde 63’ünü karşılayabildiğini ortaya koyuyor.
Karakaş’a göre, 2026 yılı için belirlenecek asgari ücretin de açlık sınırının altında kalacağı şimdiden netleşmiş durumda.
GELİR DAĞILIMI BOZULUYOR
Gelir eşitsizliğine dikkat çeken Karakaş, son yıllarda asgari ücretlilerin giderek yoksullaştığını söyledi. Asgari ücretin en azından açlık sınırına endekslenmesi gerektiğini belirten Karakaş, hükümetin böyle bir adım atmasının ise düşük ihtimal olduğunu ifade etti.
SONUÇ: ÜCRET YAŞAM MALİYETİNİ KARŞILAMIYOR
Karakaş’ın değerlendirmesine göre, asgari ücret işçilerin zorunlu ihtiyaçlarını dahi karşılayacak düzeyde değil. Yeni yılda belirlenecek ücretin de yaşam maliyetinin gerisinde kalacağı öngörülüyor.




