Varto ilçesinde, 19 Ağustos 1966’da meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki depremin üzerinden 58 yıl geçmesine rağmen, yaralar tam anlamıyla sarılamadı. Resmi verilere göre 2 bin 369 kişinin hayatını kaybettiği felaketin ardından, o dönemde yapılan konutlar hâlâ birçok aile için yaşanabilir bir alan sunamıyor. 47 metrekare olarak inşa edilen ve bir oda, bir salon, mutfak ve banyodan oluşan konutlar, yıllar içinde bakımsızlık nedeniyle çürüdü. Varto’nun Acarkent köyünde inşa edilen konutların, fay hattı ve bataklık üzerine yapıldığı iddia ediliyor. Köy sakinleri, en ufak sarsıntıda evlerinin duvarlarında ve balkonlarında çatlakların meydana geldiğini belirterek, devlet desteğiyle sağlam zemin üzerine yeni bir köy kurulmasını talep ediyor. Depremin ardından 58 yıl geçmesine rağmen barınma sorununu tam anlamıyla çözülememesi, bölge halkının mağduriyetini sürdürüyor.

Depremi acı bir şekilde yaşayan Hasan Arslan, deprem korkusunu atamadıklarını ifade ederek, "1946 yılında Varto’nun Acarken köyünde dünyaya geldim. 1966 yılında depremi yaşadım. Çok şiddetli bir yıkım yaşadık, çok ölümüz oldu. Yakınlarımızı ancak bir hafta sonra enkaz altından çıkarabildik. 1974 yılında konutlarımız inşa edildi. Konutların inşaatında çalıştım. Korkuyoruz aynı depremi yaşamaktan. Gece uyuyamıyorum. Bize bir çare bulsunlar aynı acıları yaşamak istemiyoruz" şeklinde konuştu.

Konutlarının bataklıkta ve fay hattı üzerine kurulduğunu söyleyen Şükrü Eroğlu ise "1966 yılında köyümüzde şiddetli bir deprem oldu. Köyümüz alt üst oldu, evlerimiz yıkıldı. Depremden sonra bize konutlar yapıldı. Konutlarımız yine aynı bölgeye bataklık ve fay hattı üzerine kuruldu. Devletimizden bir isteğimiz var. Bizi buradan çıkarsınlar ve başka bir yere yeni bir köy kursunlar. Binalarımız hep çatlamış. Devletimiz bizi bu bataklıktan ve fay hattı üzerinden kurtarsın. Her deprem olduğunda binalarımızın duvarları çatlıyor. İçeri girmekten korkuyoruz" dedi.

1966 depreminde akrabalarını kaybettiğini söyleyen Porsor Eroğlu da, devletin kendilerine yeni konut inşa etmesini istedi. Eroğlu, "Deprem olduğunda ben dışarıdaydım. Köyün içinden dumanlar yükseldi. Köye doğru geldim kaynanam kapıdaydı, evin içine girmem izin vermedi. Akrabalarım depremde enkaz altında kaldı. Nereye gideceğimizi ne yapacağımızı bilmiyorduk. Köyümüz yıkıldı. Çok kişi enkaz altında kaldı. O dönemde yapılan deprem konutları bataklık ve fay hattı üzerine inşa edildi. Evlerin altında su çıkıyor. Bu evlerde oturmaktan korkuyoruz. Devlet bize yardım etsin. Çocuklarımız korkudan bizim yanımıza gelmiyor başka bir yerde kalıyorlar" şeklinde konuştu.

2030 Yılında Su Fakiri Olacağız 2030 Yılında Su Fakiri Olacağız

Köylerinin taşınmasını isteyen köy sakinlerinde İbrahim Baba ise "Acarkent köyünde yaşıyorum. 1966 yılında deprem oldu. Depremde bizim akraba ve komşularımız hayatını kaybetti. 1974 yılında devlet bizlere deprem konutu yaptı. O dönemlerde fazla analiz ekipleri olmadığı için yapılan konutlar fay hattı ve bataklık üzerine yapıldı. En ufak bir sarsıntıda bizim evler hem çatlıyor hem de sıvalar dökülüyor. Şu an biz devletimizden tek istediğimiz bizlere yeni konutlar yapsınlar. Gerekirse bizleri borçlandırıp yapsınlar" ifadelerini kullandı.

İHA