Bingöl Üniversitesi'nden Doç. Dr. Erdal Çaçan, öğretim görevlileri Mehmet Ali Kutlu Selim Özdemir ve Muammer Ekmekçi, Pamukkale Üniversitesi'nden Dr. Öğr. Üyesi Rıdvan Uçar, Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesinden Prof. Dr. Kağan Kökten ve Düzce Üniversitesi'nden Dr. Öğr. Üyesi Sam Mokhtarzadeh’in “Arı Merası ve Yayladan Elde Edilen Bal, Polen ve Propolis Miktarları ile Bal Kalitesinin Karşılaştırılması” başlıklı çalışmaları, Uludağ Arıcılık Dergisinde yayınlandı.
Araştırmada, gezginci arıcılık ile sabit arıcılıktan elde edilen bal, polen ve propolis miktarları ile bal kalitesinin belirlenmesi ve bu özellikler açısından gerek arı merasının gerekse de yaylanın karşılaştırılması amacıyla bu çalışmanın yürütüldüğü belirtildi.
Araştırma, Bingöl Üniversitesi bünyesinde 2021-2022 yılları arasında kurulan arı merasında ve Bingöl il merkezi sınırları içerisinde yer alan Hesarek dağında (yayla) yürütüldü.
Araştırmada 10 adet Langstroth tipi ahşap arı kovanı kullanılırken, kolonilerin ana arıları Anadolu ekotipi ana arıları ile değiştirildi.
2021 ve 2022 yıllarında bu arı kovanlarından 5 tanesi arı merasında bırakılırken, 5 tanesi de karşılaştırma yapmak amacıyla Haziran ayının ilk haftasında yaylaya çıkarıldı.
Her iki lokasyonda ve her iki yılda da ağustos ayında bal hasadı yapıldı.
Yayladan ve arı merasından elde edilen bal miktarları kilogram, polen ve propolis miktarları ise gram olarak tartılarak koloni başına ortalama bal, polen ve propolis verimleri elde edildi. Ayrıca yayladan ve arı merasından elde edilen balların kalite özelliklerinden nem, diastaz, HMF (hidroksimetilfurfural), ticari glikoz, C13 ve C4 şekerleri ile balda protein ve ham bal delta C13 şekeri arasındaki fark tespit edildi.
Arı merasında elde edilen balların kalitesini belirlemeye yönelik bu analizler, Bingöl Üniversitesi Merkezi Laboratuvar Uygulama ve Araştırma Merkezinde yapıldı.
Arı merası ve yayladan alınan ballarda tespit edilen nem, diastaz, HMF, ticari glikoz, C13 ve C4 şeker içerikleri ile balda protein ve ham bal delta C13 şekeri arasındaki fark, Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği’ne göre “uygun” seviyelerde olup, olmadığı değerlendirildi.

BULGULAR VE SONUÇ

Araştırmanın sonucu ile ilgili şu bilgilere yer verildi; “Araştırma sonucunda arı merası ve yayladan elde edilen polen ve propolis miktarları arasında istatistiksel bir fark olmadığı, yayladan elde edilen bal miktarının arı merasından, 2022 yılında elde edilen bal miktarının ise 2021 yılına göre istatistiksel olarak daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bal verimi açısından yıllar arasında ortaya çıkan bu farklılığın, 2021 yılında yaşanan kuraklıktan ileri geldiği ön görülmektedir. Balın kalite kriterleri açısından ise sadece C13 şekerinin arı merası ve yayla ile yıllar arasında istatistiksel olarak bir farklılık gösterdiği, diğer parametrelerin ise istatistiksel bir farklılık göstermediği belirlenmiştir. Hem arı merası hem de yayladan elde edilen balların kalite kriterleri açısından Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği’nin belirlediği sınır değerler açısından “uygun” seviyede oldukları belirlenmiştir. Elde edilen veriler ışığında arı merasından elde edilen bal veriminin düşük olmasına rağmen sürdürülebilir olduğu ve yayla arıcılığına ya da gezginci arıcılığa alternatif olabileceği sonucuna varılmıştır.”
Ömer ŞANLI