Karlıovalı Abdullah Bingöl kimdir? Kaç Yıl Belediye Başbakanlığı yaptı? Şuan nerede yaşıyor? Biyografisi

Bingöl’ün tanınmış isimlerinden Abdullah Bingöl 1939 yılında Karlıova’da doğdu. Yaptığı çalışmalarla Karlıova tarihine iz bırakan ve herkesin saygı duyduğu bir isim olan Bingöl’ün çocukluğu da dönemin şartlarına göre iyi izlenim bırakan düzeydeydi. Köklü bir ailenin çocuğu olan Bingöl’ün babası Feyat Bingöl tahsili olmayan, geçimini rençberlik yaparak sağlayan biriydi. Annesi Kudret Bingöl küçük yaşta yetim kalmış, kardeşiyle birlikte amcasının yanında büyümüştü. 4 kardeş arasında tahsiline devam eden Abdullah Bingöl, İlkokulda hocaların sevdiği, başarılı bir öğrenciydi. Ortaokulu Solhan’da haricen bitiren Bingöl, eğitimine, Ticaret lisesinde devam etti. Liseden mezun olduktan sonra, Bingöl Yüksekokulu’nda muhasebe bölümünü kazandı ancak birkaç dersi vermediği için mezun olamadı. 1963’te askerden geldikten sonra amcazade kızı Altun Bingöl’le evlendi.

Memurluk hayatına Karlıova’da açılan bir imtihanı kazanmasıyla başladı. 3 sene Karlıova’da hesap işleri müdürü olarak görev yapan Bingöl, daha sonra Genç’te 3 sene özel idare vergi memurluğu yaptı. 10 sene Solhan’da nüfus müdürlüğü yaptıktan sonra tayini Karlıova nüfus müdürlüğüne çıktı. Karlıova’da da 10 sene görev yaptıktan sonra istifa eden Bingöl, ANAP Partisinden Belediye Başkanlık seçimine katıldı ve kazandı. İki dönem belediye başkanlığı yapan ve Karlıova’ya ilkleri getiren 82 yaşında ki Abdullah Bingöl’ün kapısını çalıp sohbet tadında söyleşi gerçekleştirdim. Memuriyet hayatında ve başkanlık dönemlerinde halka yaptığı hizmetlerle bilenen Abdullah Bingöl’ün çalışkanlığı her konuşmaya gittiğimde önceden yaptığı hazırlıklarla, dönemindeki kitaplara olan ilgisi ve bilgisinden anlaşılıyordu.

Yaşadığı dönemde kimsenin tahsile önem vermemesinden hayıflanan Abdullah Bingöl, 1979 yılında kızı Hediyeyi okula gönderdi. O dönemde kız çocuklarının okumasına çok da sıcak bakmayan Sünni kesim, kızını okula gönderen Abdullah Bingöl’ü kınamış, Babası Feyyat Bingöl kızını okulla yolladığı için bir süre oğlu Abdullah Bingöl’le konuşmamıştı. Tüm bu olup bitenlere aldırmadan kızını okutan Abdullah Bingöl verdiği emeklerin karşılığını almış, kızı Hediye memur olmuştu. Hediyenin memur olduğunu gören Sünni kesim kızlarını okula gönderip, memur olmaları için çalışmış ancak gücü yetmemiş, herkes sahip olduğu imkânlar çerçevesinde mücadelesini sürdürmüştü. Dönemindeki eğitim ile ilgili konuşan Abdullah Bingöl, “tahsile önem verilmiyordu. O dönem Karlıova’nın çiftlik köyünde bir grup alevi kesim kendi imkânlarıyla okul yapıp, öğretmen tayin ettiler. Aralarında Doktor, Avukat vs. çıkınca eğitime verilen önemde arttı” dedi.
Memurluk dönemini anlatan Abdullah Bingöl, vatandaşın en uğrak yerinin nüfus müdürlüğü olduğunu belirterek memurluk hayatında hiç kalp kırmadığını, gelen herkesle eşit ve adaletli şekilde davrandığı için kendisini solcu olarak nitelendirdiklerini söyledi. Bingöl, o dönemde yaşanılan terör olayları ve ekonomik sorunlardan dolayıda batıya çok fazla göç yaşandığını vurguladı.
Memurluk hayatını geride bırakıp başkanlık seçimlerine hazırlandığı dönemlerde her zaman abisinin öngörülerini dikkate almış, seçim çalışmalarında fikirlerine çok önem vermişti. Böylece abisinin öngörüleri Bingöl’ün rakiplerini geride bırakarak başkanlığı kazanmasında önemli bir faktör olmuştu. 1994 seçimlerinde Abdullah Bingöl’ün çalışkanlığını ve ilçe adına yaptığı hizmetleri gören Karlıova halkı sandıkta tekrar Bingöl’e oylarını vererek bir dönem daha başkanlık yapma şansı vermişlerdi.

Belediyeyi devraldığı zaman Karlıova’da gözle görülür bir hizmet olmadığını söyleyen Bingöl, ilk hizmetini yolda karşılaştığı bir vatandaşın Bingöl’e kimliğini bilmeden tuvalet nerede sorusunu sormasıyla başladı. Bingöl, o dönemde Karlıova’da şehir içi bir tuvalet olmadığından kendisine camiye gitmesini söyledi. Bu durum karşısında sinirlenen vatandaş, Abdullah Bingöl’e “Allah belediyenin belasını versin” dedi. Bingöl, hemen yazı işlerine gidip gerekli çalışmaları başlattı. İlçe ihtiyacı olan umumi tuvalet ve abdesthanede böylece yapılmış oldu. Başından geçen bu trajikomik olayı gülerek anlatan Bingöl, siyasetçilerin bu tarz olaylarda tahammül etmesi gerektiğini vurguladı.

Terör olaylarından dolayı köy okullarının kapalı olması, eğitime çok önem veren Bingöl’ü harekete geçirmiş ve defalarca Millî Eğitim Bakanlığına gitmiş. Milli Eğitim Bakanına eğitim ile ilgili kaygılarını anlatan Bingöl “Bakanım belki biz 10 yıl sonra olmayacağız, bizden sonraki nesil bize küfür edecek, ya bu memlekette hiç kimse yok mu diye. Hiç olmazsa merkezde yatılı bölge okulu yapın ki her köyden 10/15 öğrenci gelsin. Ben böyle söyleyince bakan duygulandı, ‘mademki öyle diyorsun git bir arazi bul ben size yaptıracağım’ dedi. Böylece benim vesilemle eğitim problemini kısmen halletmiş olduk” dedi.

Dönemin büyük bir sorunu olan kadastronun ilçede olmaması vatandaşlar arasında tartışma ve kavgaların artmasına neden oluyordu. Birkaç vatandaş yaşadığı bir arazi sorunu nedeniyle Abdullah Bingöl’e giderek olayı çözmesini istediler. Bingöl hemen harekete geçip, Kadastro genel müdürlüğüne gitti. 84 milyon karşılığında programa öncelik verileceğini duyan Bingöl “ben Karlıova’yı satsam bu kadar para etmez” dedi. Bunun üzerine Dönemin başbakanı olan Turgut Özal’ın Malatya’ya gelmesini kendi ve Karlıova halkının lehine çevirmişti. Bingöl o kalabalıkta herkesi atlatıp Özal’a ulaştı. Özal’ın elini öptükten sonra elinde ki dilekçeyi vererek ilçenin kadastro programına öncelik verilmesini istedi. Turgut Özal İsteğini kabul etti ve kısa bir süre sonra Abdullah Bingöl’e Karlıova ilçesinin kadastro programına dâhil edildiği haberi verildi. Karlıova adına güzel bir proje daha yapmanın mutluluğunu yaşıyordu.

Artık başkanlığının son demlerinde olan Abdullah Bingöl, 1999 yılında Başbakan Mesut Yılmaz’ın evine gitti. Yılmaz ve eşi küçük bir odada oturuyorlardı. Abdullah Bingöl eşinin elini öpmek istedi ancak yılmaz eşim senden küçük diyerek müsaade etmedi. Bingöl, Sayın Başbakanım Mesut Bey bana Doğu ve Güneydoğu’da durumların nasıl olduğunu sordu. Bende durumların İyi olmadığını Diyarbakır’da sarf ettiği “Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer” sözünün toplum tarafından yanlış anlaşıldığını söyledim. Konuşma sonrasında Yılmaz’ın keyfinin kaçtığını vurgulayan Bingöl, sözün Karlıova seçimlerinin kaybedilmesinde de etkili olduğunu söyledi.

EYLEM ÖZEN