Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, doğum yapan ailelere yönelik destek paketinde değişikliğe gitti. Yeni uygulamayla birlikte, çocuk sayısına göre değişen tutarlarda hem tek seferlik hem de aylık ödemeler yapılacak.
Yapılan düzenlemeye göre;
- Birinci çocuk için tek seferlik 5 bin TL,
- İkinci çocuk için aylık 1.500 TL (çocuk 5 yaşına gelene kadar),
- Üçüncü ve sonraki çocuklar için ise aylık 5 bin TL ödeme yapılacak.
Yardımlar hiçbir vergi veya kesintiye tabi tutulmayacak ve haczedilemeyecek. Başvurular, doğum sonrası kimlik kaydının tamamlanmasının ardından e-Devlet üzerinden ya da Aile ve Sosyal Hizmetler müdürlüklerine şahsen veya posta yoluyla yapılabilecek.
“Para Yardımı Tek Başına Yeterli Değil”
Yeni destek paketine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt, doğurganlığı artırmak için yalnızca maddi teşviklerin yeterli olmayacağını söyledi.
“Para yardımı faydalı olabilir ama farklı ihtiyaçları olan gruplar için sosyal politikalar da şart. Kadınların hem çocuk hem kariyer yapabileceği bir sistem kurulmalı” diyen Eryurt, özellikle üniversite mezunu ve çalışan kadınların önemli bir kısmının istedikleri kadar çocuk sahibi olamadığını ifade etti.
Yapılan araştırmalara göre, doğurganlık çağının sonuna yaklaşan kadınların yüzde 45’i, üniversite mezunu ve çalışan kadınların ise yüzde 60’ı istedikleri sayıda çocuk sahibi olamıyor. Bu durumun temel nedeni ise iş ve aile yaşamı arasında denge kurulamaması.
“Kreş, Ebeveyn İzni ve Güvence Olmadan Olmaz”
Doğurganlık oranının İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde 1.2’ye kadar düştüğüne dikkat çeken uzmanlar, Fransa gibi ülkelerde uygulanan doğum dostu sosyal politikaların Türkiye için de örnek teşkil edebileceğini belirtti. Bu politikalar arasında;
- Kreşlerin yaygınlaştırılması,
- Doğum izninin artırılması ve ortak ebeveynlik izni,
- Eğitim, ulaşım ve şehir yaşamının aile dostu hale getirilmesi öne çıkıyor.
Marmara Üniversitesi Nüfus ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mehmet Fatih Aysan ise kültürel dönüşümün de hesaba katılması gerektiğini vurguladı. Aysan, “Kadınların eğitimi, istihdamı ve bireyselleşme doğurganlığı etkiliyor. Doğum oranlarını yükseltmek için hem maddi hem sosyal altyapı iyileştirilmeli” dedi.