Bingöl
20 Mayıs, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.20
  • EURO
    35.18
  • ALTIN
    2518.5
  • BIST
    10643.58
  • BTC
    66365.3$

Türkiye’nin kalkınma hamlesine önemli katkılar verecekler

Türkiye’nin kalkınma hamlesine önemli katkılar verecekler
MEB bursuyla yurtdışına gönderilen lisansüstü öğrencileriyle buluşma programında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: 50’den fazla ülkede öğrenim gören gençlerimiz, Türkiye’nin kalkınma hamlesine önemli katkılar verecekler

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen programda, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bursuyla yurtdışında lisansüstü öğrenim gören öğrencilerle bir araya geldi. 
Yılmaz, “Aydınlık yarınlarımızın mimarı gençlerimizin yurt dışındaki eğitimlerine olan desteğimizi her geçen gün üzerine koyarak büyütmeye devam ediyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde eğitim gören evlatlarımız, kazanacakları deneyim ile Türkiye’nin kalkınma hamlesine önemli katkılar verecekler. Evlatlarımızın eğitimlerini en iyi şartlarda sürdürebilmeleri noktasında MEB burslusu öğrencilerimizin burs miktarını bulundukları ülkenin şartlarına bağlı olarak değişen oranlarda yükseltiyoruz. Yapılan bu artışla birlikte öğrencilerimiz, kırtasiye ödeneği ile dahil Amerika Birleşik Devletleri’nde aylık bin 780 Dolardan 2 bin 426 Dolara, İngiltere’de aylık bin 200 Sterlinden bin 646 Sterline, Almanya’da bin 490 Euro’dan aylık bin 993 Euro’ya yükselmiş şekilde burslarını alacaklar. Dün olduğu gibi bugün de yarın da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde gençlerimizin ufkunu açmaya, onları tüm imkanlarımızla desteklemeye devam edeceğiz. Gençlerimize yurt dışında sürdürdükleri eğitim hayatında başarılar diliyor, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi. 
Cumhubaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Millet olarak iki buçuk asırdan fazla bir süredir yurt dışına eğitim, öğretim ve bilgi görgü amacıyla talebe gönderiyoruz. Bunları da sizler gibi evlatlarımızın en başarılılarından, en parlak, en iştiyaklı olanlarından seçiyoruz. Osmanlı’da, devletin duraklama ve gerileme dönemine girmesiyle birlikte önce Fransa'ya, ardından Almanya'ya öğrenci gönderdik. Sultan III. Selim'le başlayan yurt dışında talebe okutma uygulaması, Cumhuriyet’in ilanından sonra da devam etti. Nice eğitimli evladını kurban verdiği büyük bir savaştan zaferle çıkan yeni devletimiz; toparlanma, yeniden ayağa kalkma, kalkınma yolculuğunu devam ettirebilmek için yetişmiş insanlara ihtiyaç duyuyordu. Ekonomik bakımdan imkânlar çok kısıtlı olmasına rağmen, Cumhuriyet'in ilk 10 yılında 400'den fazla öğrenci yurt dışına yüksek tahsil amacıyla gönderilmiştir. Cumhuriyet'in ilk yıllarından 2002 yılına kadar yurtdışına devlet bursuyla giden öğrenci sayısı 10 bin civarındadır. Bu öğrencilerin çoğu, ülkeye geri dönerek millete şükran borcunu ödemek için farklı alanlarda başarılı çalışmalara imza atmıştır. Bir kısmı ise gittiği ülkelerde kalarak hayatlarını orada devam ettirmiştir. Bursiyer olarak yurt dışına gidip şu an bakan, üst düzey bürokrat, kurum başkanı olarak Türkiye'ye hizmet eden pek çok kardeşimiz bulunuyor. Bir örneği de İhsan Süreyya Sırma Hoca'mız..” diye konuştu.

TÜRKİYE’NİN KALKINMA HAMLESİNE KATKI VERECEK KONULARI BELİRLEDİK

Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğinde 2002'de ülkeyi yönetme sorumluluğunu devraldıklarında, eğitime dair diğer tüm konular gibi bu meseleye de büyük önem ve öncelik verdiklerini dile getirdi.
2006'da "5 Yılda 5 Bin Öğrenci Projesi"ni başlattıklarını hatırlatan Yılmaz, "Böylece 2006'dan itibaren yurt dışına burslu gönderilen öğrencilerin sayısını ciddi oranda yükselttik. O günden bugüne kadar, hükûmetlerimiz döneminde yurt dışına burslu giden öğrenci sayısı 12 bindir. Yani Cumhuriyet tarihi boyunca program kapsamında giden 21 bin 500 öğrencinin yüzde 56'sı son 20 yılda bu imkâna kavuşmuştur" diye konuştu.
Sadece kontenjanları artırmakla kalmadıklarını anlatan Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Programın kapsamı, içeriği ve imkanlarında da ciddi iyileşmelere gittik. Öncelikle ülkemizin neye gerek duyduğunu, hangi alanlarda daha fazla yetişmiş insan kaynağına ihtiyacı olduğunu tespit ettik. Türkiye'nin kalkınma hamlesine katkı verecek enerji, savunma, havacılık, siber güvenlik, yapay zekâ, ilaç ve aşı çalışmaları gibi stratejik konularını belirledik. Ayrıca devletimizin dış politika önceliklerine göre öğrenci gönderilen ülke yelpazesini genişlettik. Avrupa ve Amerika'nın yanı sıra Hindistan, Malezya, Brezilya, Güney Afrika, Tunus, Azerbaycan gibi stratejik ilişkilerimizin olduğu 50'den fazla ülke ve bölgeyi de listeye ekledik. Bizim dünyaya bakarken yüzümüzü sadece belli bir coğrafyaya dönmemiz hiçbir şekilde kabul edilemez. Doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle bütün dünyaya bakmak durumundayız. Bir bölgeyi de diğerinin alternatifi olarak görmüyoruz. Bunlar birbirini tamamlayan, hepsi bir araya geldiğinde çok daha büyük bir anlam ifade eden farklı coğrafyalar, kültürler, diller, zenginlikler. Bir dönem maalesef yüzümüzü bir dünyaya dönmüş, geri kalanını biraz ihmal etmişiz, unutmuşuz. İşte bu farklı yaklaşımla geçmişin bu eksikleri de telafi edilmiş durumda."

EĞİTİMLERİNİZİ EN İYİ ŞARTLARDA SÜRDÜRMENİZ İÇİN HİÇBİR FEDAKÂRLIKTAN KAÇINMADIK

Bursiyerlerin dönüşte yaşadıkları en önemli sıkıntının kadro olduğunu ifade eden Yılmaz, "Adına gittikleri üniversitelerde eğitimlerine uygun kadrolara, kadro kısıtı aranmaksızın atanabilmelerini sağladık. Yani bir öğrenci döndüğü zaman üniversitesi 'Kusura bakma, benim cetvelimde böyle bir kadro yok, seni alamam.' diyemedi artık. Otomatik olarak gelen arkadaşımız kadroya alındı ve kadro sayısına ilave edildi kendisi. Dolayısıyla bu önemli sorun aşılmış oldu" dedi.
Yılmaz, yapılan değişikle devlet memuru olup burstan yararlanmak isteyen adaylar için istifa şartını kaldırdıklarını belirterek, "Dolayısıyla devlet memurları gidip bir tercih yapmak zorunda kalmadılar. Bursiyer olarak gittiklerinde devlet memurlukları düşmedi. Böyle bir imkâna kavuşmuş oldular" ifadelerini kullandı.
Yılmaz, dünyada son 60-70 yılın zirvesine çıkan enflasyonun, yurt dışında burslu okuyan öğrencileri de etkilediğinin farkında olduklarını anlatarak "6 Şubat depremlerinin yol açtığı ekonomik zorluklarla mücadele ederken, imkânlar dâhilinde bu sorunları çözmeye de gayret ediyoruz. Sizlerin eğitimlerini en iyi şekilde, en iyi şartlarda sürdürmeniz noktasında bugüne kadar hiçbir fedakârlıktan kaçınmadık. Bundan sonra da sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz." dedi.

YERLİ ÜRETİMİ VE TEKNOLOJİYİ TEŞVİK ETMEYİ SÜRDÜRÜYORUZ

İlk emri "oku" olan bir inancın mensupları, "hikmet müminin yitik malıdır, onu nerede bulursa alır" diyen bir Peygamber'in ümmeti olduklarını belirten Yılmaz, şöyle devam etti: “Tarih boyunca medeniyetimiz, hikmet membağı şehirler kurmuş, toplum ve insanı odağa alan bir yaklaşımla mefkuremiz, hakikat neyse onu bulup topluma kazandırmak olmuştur. Astronomiden tıp bilimlerine kadar bilim dünyası ilk kaynağını bizim köklerimizden, Buhara'dan, Semerkand'dan, Bağdat ve Kurtuba'dan almıştır. İşte 21 yıldır bizler, medeniyet birikimimizi kullanarak bugün de ilimde öncü olmanın gayreti ve üretkenliği içindeyiz. Çalışmalarımızı da bu yönde azimle sürdürüyoruz. Türkiye'nin rekabetçiliğini korumak ve her alanda tam bağımsız hâle getirmek için Cumhurbaşkanımız liderliğinde her alanda yerli ve millî tasarımı, patenti, üretimi ve teknolojiyi teşvik etmeye devam ediyoruz."

HERŞEY BİR HAYALLE VE FİKİRLE BAŞLAR

Hayalleri ve fikirlerin hiç ihmal edilmemesi gerektiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, her şeyin bir hayalle ve fikirle başladığına dikkati çekti.
Ama bunun ilim, azim, çalışmayla projelendirilmesi gerektiğini ifade eden Yılmaz, şunları söyledi: O projeleri de toplumumuzun ihtiyaç duyduğu alanları öncelikli görerek hayata geçirelim. Bunu yaptığımız zaman hem kendimiz hem toplum için üzerimize düşeni fazlasıyla yerine getirmiş oluruz. Yurt dışına açılarak irfan yolculuğuna çıkan sizler, Türkiye'nin nitelikli insan kaynağı olarak bilim ve teknolojide geleceğe yön veren, sosyal ve ekonomik problemlere çözüm üretebilen bireyler olarak adınızı bu başarı yolculuğuna yazdıracaksınız. Bütün yapıp ettiklerimizin sonuçta insana hizmet etmesi lazım. Kalkınma dediğiniz, ekonomi dediğiniz, teknoloji dediğiniz hadise başka alanlardaki büyük büyük kelimeler, kavramlar hepsi sonuçta eşrefi mahlukat olduğuna inandığımız, yaratılanların en şereflisi olduğuna inandığımız insana hizmet için var. Bütün bunların en temel taşıyıcısı, gerçekleştiricisi de yine insan. Bu anlamda en büyük zenginliğimiz insandır.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Prof. Dr. Fuat Sezgin'den Nobel Kimya Ödülü'nü alan Prof. Dr. Aziz Sancar, Necmettin Erbakan'dan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a uzanan gurur listelerinin olduğunu belirtti.

YURTDIŞI BURS ÜCRETLERİ ARTIRILDI

Yılmaz, bu anlamda bir müjdeyi de paylaşmak istediğini, verilen burslarda artış yaptıklarını belirterek şunları söyledi: “Yapılan artışla kırtasiye ödeneği dâhil ABD'de aylık bin 780 dolardan 2 bin 426 dolara, İngiltere'de aylık bin 200 sterlinden bin 646 sterline, Almanya'da bin 490 avrodan aylık bin 993 avroya yükselmiş şekilde burslarınızı alacaksınız. Prensip olarak o ülkenin parasından, reel olarak yüzde 26-27 civarında bir artış bütün ülkeler bazında görebildiğim kadarıyla tabloda sağlanmış durumda. Sayın Cumhurbaşkanımıza hepiniz adına şükranlarımı sunuyorum.”
Kabinede, insan ve eğitim söz konusu olduğunda her türlü fedakarlığın yapıldığına dikkati çeken Yılmaz, artışlarla dünyadaki enflasyonun öğrencileri daha fazla etkilememesi adına önemli bir ilerleme sağlandığını ifade etti.


Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki ‘Yurtdışında MEB Bursuyla Eğitim Gören Lisansüstü Öğrencileri ile Buluşma Programı’na Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yanı sıra Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Araştırmacı-Yazar Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma ve yurtdışında öğrenim gören lisansüstü öğrencileri katıldı. 
EROL YILMAZ

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!