AK Parti Bingöl Milletvekili Zeki Korkutata, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Bingöl’ün doğal, kültürel ve tarihi zenginlikleriyle Anadolu’nun saklı hazinelerinden biri olduğunu vurguladı. Korkutata, kentin turizm potansiyelini artırmaya yönelik projelerin hayata geçirildiğini ve bu kapsamda yapılan yatırımların bölgesel kalkınmaya önemli katkılar sunduğunu ifade etti.
Bingöl’ün dört mevsime yayılan turizm kapasitesiyle her ziyaretçiye farklı deneyimler sunduğunu ifade eden Korkutata, “ Doğal güzellikleri, tarihî zenginlikleri ve kültürel çeşitliliğiyle Bingöl Anadolu'nun saklı bir hazinesi ve ülkemizin yükselen turizm değerlerinden biridir. Bingöl dört mevsime yayılan turizm potansiyeliyle her ziyaretçiye benzersiz deneyimler sunmaktadır. Şehrimizin yemyeşil yaylaları, masmavi gölleri, harika yürüyüş rotaları, şifalı termal suları, kayak merkezi ve tarihî zenginlikleri doğaseverlerden tarih meraklılarına kadar herkese hitap etmektedir. Özellikle güneşin doğuşu, Solhan'daki yüzen adalar ve Sülbüs Dağı'nın nefes kesici manzaraları doğal güzelliklerimizi dünya çapında tanıtabileceğimiz önemli değerlerdir. Uzun süren karlı günleri sayesinde Haserek Kayak Merkezi'miz kış turizmi için önemli bir potansiyele sahiptir. Kaplıca turizmi bakımından zengin bir potansiyeli bünyesinde barındıran şifalı sular ise Ilıcalar beldesinde bulunmaktadır” dedi.
Bingöl’ün doğa harikalarından biri olan Kale Tepesi’ne de dikkat çeken Korkutata, “ Dünyada güneşin doğuşunun tam olarak izlendiği iki yerden biri Bingöl Dağları Kale Tepesi'dir. Her yıl 15 Temmuz-15 Ağustos tarihleri arasında en iyi şekilde güneşin doğuşunu harika bir manzarada seyretmek mümkündür” ifadelerini kullandı.
Yaylaların hem doğaya hem de ekonomiye katkı sunduğunu ifade eden Korkutata, “Bingöl'ün yaylaları yalnızca doğal güzellik sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye'nin en lezzetli ballarının üretildiği alanlardır. Arıcılığın ve hayvancılığın gelişmiş olduğu bu yaylalar ekonomimize de katkı sağlamaktadır. Murat Nehri, Peri Suyu ve Göynük Çayı gibi akarsular ise rafting gibi su sporlarına elverişlidir ve Bingöl'ün, macera turizmi açısından da güçlü bir potansiyele sahip olduğunu göstermektedir” diye konuştu.
Korkutata, Bingöl’ün tarihi değerlerine de vurgu yaparak, “Bingöl'ün tarihî derinliği, turizm çeşitliliğinin bir diğer önemli unsurudur. Urartulardan Osmanlı'ya kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Bingöl, tarihî mağaraları, antik kaleleri, camileri ve türbeleriyle tarih tutkunları için de fırsatlar barındırmaktadır. Kiğı Cami, İsfahanbey Cami ve Seyyid Şeyh Ahmed Efendi Türbesi bunlardan birkaçıdır. Ayrıca, Zağ Mağaraları, Kiğı Kalesi, Sebeterias Kalesi ve Zuhurtepe Kalesi gibi yapılar ziyaretçilerine tarihî bir yolculuk sunmaktadır. Dünyanın en eski kara yolu olduğu iddia edilen Urartu yolu Bingöl'ün geçmişten günümüze taşıdığı eşsiz miraslardan biridir” dedi.
Kentin tarımsal ürünlerine de değinen Korkutata, “Bingöl'ün, aynı zamanda coğrafi işaretli ürünleri de gurur kaynağımızdır. Türkiye ve dünya şampiyonu olan Bingöl balı, Çobantaşı kavurması, Yedisu horoz fasulyesi, Sivan dut pekmezi ve Guldar domatesi bu toprakların bereketini simgelemektedir” ifadelerini kullandı.
Bingöl’de düzenlenen kültürel ve sanatsal etkinliklerin de turizme katkı sunduğunu belirten Korkutata, “Turizmde yalnızca doğal ve kültürel zenginlikler değil aynı zamanda etkinlikler de önemlidir. Bingöl'de düzenlenen Uluslararası Bal Şûrası, Kısa Film Festivali ve fotosafari etkinlikleri şehrimizin adını ulusal ve uluslararası alanda duyurmak adına önemli organizasyonlardır” dedi.
Konuşmasında devam eden projelere de yer veren Korkutata, “ İhalesi yapılan KentPark Projesi kapsamında, şehrimizin ilk beş yıldızlı oteli, termal sağlık rehabilitasyon merkezi, kültür ve kongre merkezi gibi önemli yatırımlar gerçekleştirilecektir. Bu proje, Bingöl'ü kış ve kongre turizminin cazibe merkezi hâline getirecek, bölgesel kalkınmaya da önemli katkılar sunacaktır” ifadelerini kullandı.
Hazırlanan master planla ilgili de bilgi veren Korkutata, “Bingöl Valiliğince hazırlanan turizm master planı ise turizm alanındaki potansiyelimizi bir vizyona dönüştürmek adına atılmış değerli bir adımdır. Bu plan, turizm altyapısının güçlendirilmesinden uluslararası tanıtım kampanyalarına kadar geniş bir yelpazede stratejiler içermektedir” dedi.
Korkutata son olarak, turizmi sadece bir ekonomik faaliyet olarak değil, kültürel bir sorumluluk olarak gördüklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Hükûmetlerimiz döneminde yapılan altyapı ve üstyapı yatırımları turizme yönelik önemli bir zemin hazırlamıştır. Bu çerçevede, tanıtım kampanyalarını artırarak, özel sektörü teşvik ederek ve yerel yönetimlerle iş birliğini güçlendirerek süreci daha da ileri taşımayı hedefliyoruz. Bingöl yalnızca bir turizm destinasyonu değil aynı zamanda hoşgörünün, misafirperverliğin ve birliğin şehridir. Bingöl insanının sıcaklığı ve samimiyeti ziyaret eden herkesin kalbinde unutulmaz bir yer bırakmaktadır. Bu çerçevede, Bingöl'ün zenginliklerini ve potansiyelini destekleyen herkese şükranlarımızı sunuyoruz. El birliğiyle Bingöl'ü bir turizm merkezi hâline getireceğimize inanıyorum.”




