Türkiye'de 76, Taşlıçay’da 28 kişiyi toprağa verdik

2 gün önce, beni silikozis hastamız Yakup Yıldırak aradı. Ağırlaşmış ve Bingöl Devlet Hastanesinde tedaviye alınmasını istiyordu. Sağolsun Hastane Başhekimimiz Uzm. Dr. Samet Tatlı hemen gelmesini ve tedavisine başlayacaklarını söylediler ve yatışı yapıldı. Ardından bugün daha önce kaybettiğimiz Nejat Demir'in babası, Faysal Demir'in abisi  6 çocuk babası  Naif Demir'in İstanbul Sultanbeyli Devlet Hastanesi yoğun bakımında olduğunun haberini verdiler. Acımız bitmiyor ve hergün yenisi ekleniyor  . Sinop, Diyarbakır, Erzurum, Yozgat, Rize, Adıyaman, İstanbul... gibi yerlerde de hastalarımız oldu. Bugüne kadar; Türkiye'de 76, Taşlıçay’da 28 kişi toprağa verdik.

Silikozis hastalığı, akciğerleri saran ve asla tedavisi mümkün olmayan genç insanları daha erken yaşta, yaşı büyük olanların ise daha yavaş hayattan alan bir hastalık. Yıllar önce İstanbul'da sigortasız denetimsiz merdiven altı diye tabir ettiğimiz ruhsatsız iş yerlerinde çalıştırılan kot ağartma işinde çalışan işçiler, sonucundan habersiz oldukları bu iş yerlerinde ekmek paralarını kazanmak, ailelerine güzel bir yaşam vermeye çalışırken yakalandılar. Bana destek olmam için gelen Karlıova Taşlıçay köyünden hastalarla ilk 2004-2005 yıllarında tanıştım. O günden bu yana ‘anne’ diye hitap ettikleri ben, onların yanında olup sorunlarını çözmek için elinden ne gelirse desteğe çalıştım. Bingöl basını ve ülkemiz yazılı ve görsel basın sesi çıkmayanların sesi oldu adeta. Önce Türkiye'de kot Kumlama taşlama yasaklandı. Sonra hastanelerde ücretsiz tedavileri yapıldı ve daha sonra da ülkede verilen destekle onların yaşadıklarını gören herkes yanımızda oldu... Hastalarımızı alıp oksijen makineleriyle Ankara'ya gittik. Abdi İpekçi parkında onların sorunlarını dile getirerek, çekmiş oldukları acıların farkındalıklarını yaratmaya çalıştık. Oradan Türkiye Büyük Millet Meclisine kabul edildik. O dönem Bingöl milletvekili öğrencilerimiz; Cevdet Yılmaz ve Yusuf Coşkun bize Bekir Bozdağ'dan randevu aldılar ve hastalarımızla Bekir Bozdağ'a gidip sorunlarını dile getirdik. O gün yapılacak olan torba yasa görüşmelerinde bu hastalarımıza bir hak tanınmasını istedik. İnanıyorduk ki muhalefet ve iktidar Partisi milletvekilleri sigortasız ruhsatsız ve denetimsiz çalıştırılan bu İşçilerin durumunu gözden kaçırmayıp destekleyecekler... Verdiğimiz hasta sağlık raporları dosyalarımız değerlendirildi. Torba Yasa Tasarısına silikozis hastalarıyla ilgili bir madde Plan ve Bütçe Alt Komisyonu tarafından konuldu. Bu maddeye göre kot işçilerine, meslek hastası işçilerinin yararlandığı maluliyet hakları verildi ama onlardan daha geride olan özürlü kategorisine dahil edildiler. Üzüldük elbet diğer işçilerin haklarından olmadığı için ama hiç olmamasından iyidir dedik ve bu yıla dek bekledik iyileştirmeye gidilmesi için. Zira geride onca çocuk ve eş kalıyordu... Vefat edenlerle 1500 kişiyi aşmıyor hastalarımız. Cumhurbaşkanı yardımcımız Cevdet Yılmaz’dan (çok yoğun olduğunu biliyoruz) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Göktaş’la  görüşmemiz için  bize randevu almalarını talep ediyoruz. Durumlarını anlatırsak, iyileştirmeye gidileceğinden eminiz ve de haber bekliyoruz kendilerinden.

Yarın yeni yıla giriyoruz. Dilerim yeni yıl hepimize, ülkemize ve tüm dünyaya mutluluk, huzur, sağlık ve barış getirir. Farklılıklarımızın birbirlerini ayrıştırmadan; dostça ve kardeşçe bir yaşam içinde olmasını diliyorum. Hepinize en derin sevgi ve saygılarımla...

Semiramis Karaarslan