Goldman Sachs analistleri, ABD tahvillerinin son dönemde hisse senetlerindeki düşüşlere karşı beklenen korumayı sağlayamadığını açıkladı. Daan Struyven ve ekibinin hazırladığı raporda, ABD borçlanma maliyetlerinin hızlı yükselişi ve yatırımcı güvenindeki sarsılmanın, portföy çeşitlendirmesi için yeni alternatiflere ihtiyaç doğurduğu vurgulandı.

Geleneksel olarak yatırımcıların tercih ettiği %60 hisse senedi, %40 tahvil portföy stratejisinin artık etkisini yitirdiğine dikkat çekilen raporda, hisse senetleri ile tahvillerin çoğu zaman aynı yönde hareket ettiği belirtildi. ABD’nin artan borç seviyesi ve bütçe açıklarının, tahvil piyasasında ciddi değer kayıplarına yol açtığına işaret edildi.

Goldman Sachs uzmanları, özellikle hisse senetleri ve tahvillerin negatif reel getiri sunduğu dönemlerde, altın ve petrol gibi emtiaların pozitif reel getiri sağladığını hatırlattı. Bu nedenle yatırımcılara, portföylerini korumak ve riskleri azaltmak adına uzun vadeli altın ve petrol yatırımlarını değerlendirmeleri önerildi.

Raporda ayrıca, ABD’nin büyüyen borç yükü ve bütçe açıklarının, kurumlara olan güveni zedeleyerek altına olan talebi artırabileceği belirtildi. Altının, küresel ekonomik belirsizlikler ve piyasa dalgalanmalarına karşı hala en güvenilir liman olduğu vurgulandı.