2018-2020 yılları arasında AK Parti Bingöl İl Başkanlığı görevini yürüten Mehmet Hanefi Güler, Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısına ilişkin yazı kaleme aldı. Güler, bu sürecin Türkler ve Kürtler için yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu belirterek, “40 yıl süren kan ve gözyaşı artık bitiyor” dedi.
İŞTE YAZININ TAMAMI;
Bundan sonra ne olacak/olmalı?
Yaşadığımız süreç Kürtler ve Türkler için ne anlama geliyor?
PKK’nin, kendini feshetmesi, Kürtlerin zararına değildir.
Kürtleri öğüten bir değirmenin ortadan kalkması her halükarda Kürtlerin yararınadır.
İşin içinde başka hesaplar olsa da, Öcalan’ın PKK’yi feshetme çağrısı yerindedir.
Kürtlerin ölmesi ve Kürdistan’ın sürekli bombardıman altında tutulması gerekmiyor.
Kazanım için silahlı örgütlerin olması, yüz binlerce insanın ölmesi, milyonlarca insanın göçmesi, bir ülkenin harabeye dönmesi gerekmiyor.
Doğru zamanda doğru adımı atmak yetiyor.
İngiliz aklının 4 parçaya böldüğü Kürtler, yaşadıkları ülkelerde çok acılar yaşadı.
Bu süreç ilerlerse hem ırakta ki Kürtlere hem Suriye’deki Kürtlere ve hem Türkiye deki Kürtlere olumlu etkileri olur.
Batılı sömürgeci akıl ilk kez devre dışı kaldı.
Türkiye çok tarihsel bir adım attı.
Şimdiye kadar çözüm masalarımıza hep 3.ülkeler oturdu ve süreci baltaladı.
İlk kez “yerli” bir masa kuruldu.
Ve bu masada “yabancılar” yok.
Sadece Türkler ve Kürtler var.
Sadece “bu toprakların çocukları”var.
Kendi sorunumuzu, başkasına ihtiyaç duymadan “kendimiz” çözme iradesi gösteriyoruz.
Sadece kendine özgürlük isteyenler,
Özgürlükçü makyajlı statükocular...
Ömrü boyunca içindeki "Kürt nefretini" ve "ırkçılığı" terörün varlığı üzerinden meşrulaştıranlar, terörün bitmesinden rahatsız olacaklar!
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve sayın Devlet bahçelinin kararlılıkları cesaretleri ve hakklarını teslim etmek gerekir.
Şimdi yep yeni bir sayfa açıldı.
40 yıl süren kan ve gözyaşı, silahlar, ölümler, trajediler… Bitiyor artık! Silahların aradan çekildiği bir ortamda Türklerin ve Kürtlerin konuşamayacağı hiç bir sorun olmaz! Bunu zamanla herkes görecek.
Bundan sonra bu ülkede Kürtler ve Türkler “eşit yurttaşlar” olarak yaşayacak, başka yolu yok.
Anayasa, hem Kürdün hem de Türkün “bu bizim anayasamızdır” diyeceği bir anayasa olacak.
Bunun da başka yolu yok.
Türkler Kürtlersiz, Kürtler de Türklersiz bu ülkede ayakta kalamaz,
Bunun da yolu, “anayasal eşitlikten” geçiyor.
Anayasada Kürdü dışlayan tüm anayasa/yasa maddelerini birlikte değiştirip bu ülkeyi Kürdün de ülkesi, devleti anayasası yapmaktan başka çare yok.
Kürtler,Türkiye’de ayrılık istemedi, istemiyor.
“Birlikte yaşam” diyor.
Medeniyetimizin emrettiği kardeşlik hukuku neyse o olmalı.
Kavimlerin helak nedeni,
"Yüce Allah bir beldeyi, aralarındaki muamelelerde birbirlerine dürüst oldukları müddetçe helak etmez. Bilakis aralarındaki muamelelerde kötüleştikleri, insanlara eza ve zulüm yaptıkları zaman helak eder.
Yeni dönem hayırlı olsun.
Türk ve Kürt kardeşliği baki olsun.
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun.
Hayırlı Ramazanlar dilerim
