CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Elâzığ, Bingöl ve Tunceli illerinde meydana gelebilecek olası depremin yaratabileceği olumsuz etkiler üzerine mecliste konuştu.

Türkiye'nin gerçeği olan depremin; her an, her ilde, her gün alarm vermeye başladığını belirten Erol, “Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da bir deprem yaşadık, yine ertesinde Elâzığ'da bir deprem yaşadık. Allah'tan can kaybı yok, mal kaybı yok, vatandaşlarımızın mülkiyet hakkıyla ilgili bir sorun yaşamadık ama deprem bu ülkenin bir gerçeği” dedi.

“DEPREM OLMADAN TEDBİRLER ALINMALI”

Elazığ’ın 2020 yılında bir deprem yaşadığını hatırlatan Erol, şunları söyledi; “2020 yılında deprem sonrası birkaç kez bu Meclis kürsüsünden bu konuşmaya benzer konuşmalar yaptım. 2020 yılında devlet Elâzığ'daydı. Yani "devlet" derken yalnızca bakanlıklar olarak değerlendirmeyin, siyasi parti ayrımı yapmaksızın bütün belediyeler geldi; CHP'li belediyeler, MHP'li belediyeler, AK Parti'li belediyeler, DEM Parti'li belediyeler, herkes Elâzığ'daydı, bakanlarımız Elâzığ'daydı ve Elâzığ'da çok başarılı bir deprem süreci yönetildi. Hemen müdahaleler yapıldı, önlemler alındı, hak sahiplerinin hak sahiplikleriyle ilgili tespitler yapıldı, TOKİ konutları hızlı bir şekilde yapıldı. 2020 depreminden sonra Elâzığ'da TOKİ 25 bin konut yaptı. 2023 yılında Kahramanmaraş merkezli depremden 11 il etkilendi ama Elâzığ'da daha önceden -2020 depremi sonrası- alınan tedbirlerden kaynaklı can ve mal kaybımız olmadı. Eğer 2020 yılında o tedbirler alınmasaydı 2023 yılında biz de Maraş gibi, Malatya gibi, Osmaniye gibi, Hatay gibi bir enkazla ve can kayıplarıyla karşılaşabilirdik.

Bunu niye anlatıyorum? Türkiye'de birçok ilimiz deprem riskine açık hâle geldi, bilim adamları her gün televizyon kanallarında ülkeyi uyarır hâldeler. Benim buradaki konuşmam yalnızca Elâzığ'a yönelik değil, aynı zamanda Yalova'da, aynı zamanda Bolu'da, Düzce'de, Kahramanmaraş'ta, Çanakkale'de, Balıkesir'de; bu illerde de deprem riski var, İstanbul'da da deprem riski var. Benim burada Meclise anlatmak istediğim, deprem öncesi tedbirler alınarak deprem sürecinde yaşanacak mağduriyetlerin giderilmesi lazım çünkü yine, Elâzığ'da yaşadık ve gördük, deprem öncesi alınan tedbirlerden kaynaklı devlete maliyet 1 liraysa deprem sonrası aynı mağduriyeti giderdiğiniz zaman devlete maliyeti 7 lira ile 10 lira arasında değişiyor. Onun için, depremin olmasını beklemek doğru değil. Deprem olmadan deprem riski olan tüm illerimizi, depremin etkilerini en az seviyeye düşürebilecek depreme hazırlıklı kentler hâline getirmek lazım. Bu anlamda tabii ki diğer illerin milletvekilleri de kendi illerindeki deprem riskleriyle, olası bir depremde yaşanacak sorunlarla ilgili bu Parlamentoyu zaman zaman bilgilendiriyorlar ama bizim kendi ilimize, Elâzığ'a gelecek olursam, bizim kendi ilimizde yaşanacak bir depremden ziyade çevre illerimizde yaşanacak bir depremin Elâzığ'a çok olumsuz etkileri olacak. Neresi bu iller? Tunceli ve Bingöl. Hatta geçtiğimiz günlerde biz 23 milletvekili Tunceli'yi ziyaret ettik. Hatta buradan da ifade ettim, Tunceli Valimiz çok başarılı işler yapmış. Arkasından Sayın Çevre Bakanımız Murat Kurum Bey'i ziyaret ettik. Bu ziyaretimiz sonucunda Tunceli'de de tedbirler alınmaya başlandı, konutlar yapılmaya başlandı ama benim anlatmak istediğim, bu, bire bir ilişkilerle olmamalı veya bu, yalnızca bir ile dönük de olmamalı; bu tedbirler, risklere göre, önceliğe göre Türkiye genelinde yaygınlaştırılmalı.”

“BİNGÖL, ELAZIĞ VE TUNCELİ’DE GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMALI”

Bingöl ve Tunceli’de yaşanabilecek depremin Elazığ’a etkileri üzerinde duran Erol, “Tunceli ve Bingöl depreminin Elâzığ'da yaratacağı etki büyük olacak. Özellikle Karakoçan, Kovancılar ve Palu ilçelerimiz bundan çok olumsuz etkilenecektir. Onun için diyorum ki deprem olmadan önce Elâzığ'da yapılan çalışmalar aynı şekilde bu 3 ilçemizde de yapılmalı, deprem öncesi alınması gereken tedbirler alınmalı ve depremin olması beklenmemeli. Aynı zamanda, Tunceli ve Bingöl'de de alınması gereken tedbirler alınmalı.

Bizim Elâzığ olarak olası bir depremde şu anlamda da olumsuz etkilenme durumumuz var. Aynı zamanda Tunceli ve Bingöl'ün ticari ilişkileri, sosyal ilişkileri Elâzığ'la iç içe olduğu için deprem sonrası düzensiz bir göç de alacağız ve Elâzığ'ın altyapısı, Elâzığ'daki konut stokumuz bu düzensiz göçü de kaldıracak düzeyde değil. Onun için, yerinde çözüm üretilmeli, yerinde tedbir alınmalı. Artık deprem Türkiye için gündeme getirilecek bir konu değil, bir alarm meselesidir.” dedi.

(Haber Merkezi)

Görüntüler Bingöl-Elazığ Yolunda Kaydedildi: Kamyonun Üzerinde Tehlikeli Yolculuk Görüntüler Bingöl-Elazığ Yolunda Kaydedildi: Kamyonun Üzerinde Tehlikeli Yolculuk