Bingöl
20 Mayıs, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    32.20
  • EURO
    35.05
  • ALTIN
    2524.6
  • BIST
    10755.76
  • BTC
    66872.77$

TGK Başkanı Kolaylı: "Sansür, meslektaşlarımızı kıskacına alıyor"


TGK Başkanı Kolaylı: "Sansür, meslektaşlarımızı kıskacına alıyor"
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu (TGK) Genel Başkanı Nuri Kolaylı, sansürün kaldırışının yıl dönümü olan 24 Temmuz Basın Dayanışma Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Sansür, meslektaşlarımızı kıskacına alan çok önemli bir sorundur” dedi.

Kolaylı, açıklanmasında, basın özgürlüğünü gerçek anlamda sağlayacak düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade ederek “Bazı uygulamalara bakıldığında, sansürün kalkmadığını, aksine etkisini arttırarak devam ettirdiğini üzülerek görmekteyiz.” dedi. Türkiyegenelinde 9 gazeteciler federasyonu, 87 gazeteciler cemiyeti ve basın derneği ile bu derneklere üye yaklaşık 20 bin medya çalışanını tek çatı altında toplayan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun Genel Başkanı Nuri Kolaylı, demokratik gelişimin temel taşlarından en önemlisinin basın özgürlüğü olduğuna değindi.

“Sansür, meslektaşlarımızı kıskacına alan çok önemli bir sorundur”

Türkiye genelinde 9 gazeteciler federasyonu, 87 gazeteciler cemiyeti ve basın derneği ile bu derneklere üye yaklaşık 20 bin medya çalışanını tek çatı altında toplayan Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun Genel Başkanı Nuri Kolaylı, demokratik gelişimin temel taşlarından en önemlisinin basın özgürlüğü olduğuna dikkat çektiği açıklamasında şu görüşlere yer verdi. “Türk basınında sansür, gazetecilerin 24 Temmuz 1908 tarihinde gerçekleştirdiği onurlu direniş sonucu kalkmış, ancak ardından yapılan yasal düzenleme ve baskılarla hemen hemen her dönem yeniden gündeme gelmiştir. Sansür, meslektaşlarımızı kıskacına alan çok önemli bir sorundur. Yaşanan uygulamalara bakıldığında, sansürün kalkmadığını, etkisini arttırarak devam ettirdiğini görmekteyiz.  Sansür günümüzde bazen ‘haber yasaklama’, bazen de gerçeği çarpıtma, gizleme veya çeşitli tehdit ve yaptırımlarla devam etmektedir. Düşüncelerini yazdıkları, röportaj ve haber yaptıkları gerekçesiyle meslektaşlarımız yargılanmakta,  gözaltına alınmakta, cezayı gerektirmeyecek basit suçlamalarla uzun süreli tutuklamalarla özgürlükleri elinden alınmakta ve hapse atılmaktadır. Türk Ceza Kanunu’nda ve Terörle Mücadele Yasası’nda yer alan ve darbe dönemlerinden bu yana değişmeyen basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler mutlaka ele alınmalı ve yeniden düzenlenmelidir. Bu kapsamda, tüm karşı çıkışlarımıza rağmen geçtiğimiz yıl TBMM gündemine gelerek kabul edilen “Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” da yeniden düzenlenmelidir.

“İfade ve basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır”

Unutulmamalıdır ki; İfade ve basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır ve Türkiye’de demokratik yaşamın temel sorunu ne yazık ki basın ve ifade özgürlüğünün gerçek anlamda olmamasıdır. Halkın haber alma hürriyetinin işlerliği için, basın ve ifade özgürlüğü temel gerekliliktir. 
Halkın gerçekleri öğrenme ve bilgi edinme hakkının aracı olan basın özgürlüğünün önündeki engeller kalkmadıkça, 24 Temmuzlar bizler için bayram olmayacaktır. Bu nedenle bu yıl da 24 Temmuz’u Basın Bayramı olarak değil, dayanışma günü olarak görüyor, bu anlamda kutluyoruz.
Sansürün yanı sıra, Basın Meslek Yasası eksikliğinden ekonomik sorunlara, yetişmiş eleman sıkıntısından, teknik altyapı eksikliğine, istihdam ve etik sorunlarından Basın İlan Kurumu uygulamalarına kadar birçok sorunla iç içe görev yapmaktayız.

“Gazetecilik mesleği basın kartı sahibi olma koşuluna bağlı olmadan yapılan ağır ve tehlikeli bir iş olarak kabul edilmeli”

Basın İlan Kurumu Fiyat tarifesinin hiç zaman geçirilmeden güncellenmesi gerekirken, Basın İlan Kurumu tarafından hazırlanan “Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği”, uygulanabilir şekilde yeniden düzenlenmelidir.
Ayrıca, 5953 Sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun, yıpranma hakkından yıllık izinlere, tazminat hakkından fazla mesaiye kadar geniş bir yelpazede ele alınarak güncellenmelidir.
Öte yandan, meslektaşlarımızın emeklilikte fiili hizmet süresi zammından yararlanabilmesi, tüm karşı çıkışlarımıza rağmen “basın kartı” şartına bağlanmıştır. Gazetecilik mesleği basın kartı sahibi olma koşuluna bağlı olmadan yapılan ağır ve tehlikeli bir iş olarak kabul edilmeli, basın kartı sahibi ve çeşitli nedenlerle basın kartı alamayan gazetecilerin anayasal sosyal güvenlik hakkının sonucu olan fiili hizmet süresi zammı geri verilmelidir.
Özetlemeye çalıştığımız tüm bu sorunlara karşın görevini fedakârca ve layıkıyla yapan meslektaşlarımın 24 Temmuz Basın Dayanışma Günü’nü kutluyor, esenlikler diliyorum

Haber: Eylem Özen 

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!