Bingöl
27 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    35.03
  • ALTIN
    2463.7
  • BIST
    9898.81
  • BTC
    64430.69$

MEBUS OLMAK İSTİYORUM.

10 Mart 2024, Pazar 14:06
MEBUS OLMAK İSTİYORUM.

"Tüm dünya vazgeç dediğinde umut fısıldar: 

Bir kez daha dene.

İçimizden birinin mebus olması dileğiyle."

Bu satırlar herhangi bir kişi ya da kurumu eleştiri mahiyeti taşımamaktadır. 

Düşsel olarak tasarlanan ve gerçekleşmesine ne özlem duyulan belkide başarı hikayelerinin önünde engel oluşturan olumsuz bakış açılarının dile getirilmesidir.

Bu yazımı mebus olmak isteyipte aday gösterilme sürecinde teamüller sonucu mağdur olan ve mahrum kalanlara ithaf ediyorum.

Nasreddin Hoca bir gün, çağrıldığı ziyafete eski kıyafetleriyle gitmiş. 

Hiç kimse Hocaya ilgi göstermemiş, buyur bile etmemiş. 

Herkes, allı pullu kıyafet giyenlere hürmet gösterip karşısında el pençe divan duruyormuş. 

Bu duruma Hocanın canı çok sıkılmış. 

Hemen evine gidip yeni aldığı kürkünü giymiş.

Kürkünü giyen Nasreddin Hoca tekrar ziyafet verilen yere gelmiş.

Hocayı kürküyle görenler, onu kapıda karşılayıp hürmet göstermişler.

Az önce buyur bile etmeyenler, kürkü görünce Nasrettin  Hoca'yı baş köşeye oturtmuşlar. 

Yemeğin en iyisini, kuzunun en hasını Nasrettin Hoca'nın önüne koymuşlar.

Sıra yemekleri yemeye gelince, Hoca kürkünün ucunu sofraya uzatarak :

─ Ye kürküm ye.

─ Ye kürküm ye.

Demeye başlamış.

Bunu görenler şaşırarak Hocaya sormuşlar :

─ Aman Hoca efendi !

─ Kürküne yemek yedirmeye mi çalışıyorsun ?

─ Kürkün yemek yediği nerede görülmüş ?

Nasreddin Hoca'da cevap vermiş :

─ Bu ziyafete az önce eski kıyafetlerimle geldim, hiçbiriniz bana itibar göstermediniz.

─ Kürkümle gelince gördüm itibarı.

─ İtibar bana değil kürke !

─ O zaman, bu yemekler onun hakkı !

Nasrettin Hoca'nın fıkrasında anlatmak istediği değer gören kişinin kendisinin değilde sonradan edindiği maddi birikim, meslek, etiket ve ait olduğu aile ve nüfuz gibi sosyal statülerin verdiği popülaritenin olmasıdır.

Günümüzde popülaritesi olmayanlar istisnalar dışında mebus, milletvekili adayı olamıyor.

Belki aday adayı oluyor, namzetliğini deklare ediyor. 

İstisnalar asla kaideyi bozmuyor, mebus adayı olamıyor.

Mebus olamıyor çünkü adaylığa karar verecek yetkileri kullananlar tarafından tercih edilmiyor.

Mebus olmanın anayasal ve yasal hukuki şartları dışında birde teamüller oluşturulmuş.

Bürokrat olmak,

Geniş ve kalabalık aileler mensubu olmak,

En baskın olanı hatırı sayılır bir maddi birikim sahibi geleneksel söylemle zengin olmak gibi niteliklerin verdiği tanınmışlık mebusluğu kazanmanın ölçüleri görülüyor.

Ben esnafım, işçiyim, memurum, çiftçiyim, muhabirim, seyyar  satıcıyım, işsizim, garsonum, asgari ücretliyim,mebus olmak istiyorum

Sadece istemekle kalıyorum.

Cumhuriyet yönetimine 29 Ekim 1923'te geçtik. 

Demokratik seçimler yoluyla milletimize hizmet edecek yasama ve yürütme organlarını seçiyoruz.

Bu bir demokratik ve adil yarış ellbette.

Benim gibi vekillerini seçen milletin kendisi olan esnaf, işçi, garson, memur, işsiz, çiftçi ve sayamadığımız dar gelirli, asgari ücretli meslek sahipleri olarak  teamüllerin oluşturduğu kriterlerden dolayı bu demokratik yarıştan Nasrettin Hoca misali kürkümüz olmadığı için mahrum kalmak istemiyoruz.

Milletvekilliğini, mebusluğu profesyonel meslek olarak gören, etiket, zenginlik, büyük aile ve hatırı olanlan nüfuzunda olmayı teamülleştiren kriterlerden arındırmak gerekir.

Mebus olmak istiyorum.

Milletime ve devletime hizmet etmek istiyorum.

"Teamüllere göre değil anayasal ve yasal kurallara göre eşit fırsatlar içinde tercih edilerek aday gösterilmek istiyorum." diyenlerin mebus olması dileğiyle.

Yorum Yazın