Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos 2024’te kaybolduktan 18 gün sonra Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin yürütülen davada, 6’sı tutuklu 12 sanık ile suça sürüklenen 3 çocuk hakkında savcı mütalaasını sundu.
Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Cumhuriyet savcısı celse arasında hazırladığı 10 sayfalık esas hakkındaki mütalaayı mahkemeye iletti. Mütalaada, Narin Güran’ın kaybolmasından sonra başlatılan arama çalışmaları, yürütülen soruşturma ve soruşturma sürecinde yaşanan gelişmelere yer verildi.
Sanıklar Birsen, Fuat, Maşallah, Salim, Barış, Kurtuluş, Ömer Faruk, Hediye, İbrahim Halil Güran ile Mehmet Selim Atasoy, Mehmet Şevket Kaya ve Muhammed Kaya’nın yanı sıra suça sürüklenen çocuklar R.A. (16), M.G. (16) ve İ.K.’nin (17) eylemleri değerlendirildi.
Savcı, değerlendirme kısmında şu ifadelere yer verdi:
"Sanıkların ve suça sürüklenen çocukların verdikleri beyanların kendi aralarında çelişkili ve tutarsız olduğu, yargılamada netleşen maddi delillerle de uyuşmadığı, buna rağmen ısrarla aynı şekilde beyanda bulunmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, jandarma personelinin sürekli takip edilip dinlenilerek çalışmalara engel olunmaya çalışıldığı anlaşıldı. Bazı sanıkların ellerinde bulunan çubuklarla yangın çıkmasına sebebiyet verdiği, bazı sanıkların bulduğunu iddia ettiği terlik ile olayın seyrini değiştirmek istediği, bazı sanıkların ise telefon kayıtlarını silerek organize bir biçimde olayın ve gerçek fail ya da faillerin tespitine engel olmaya çalıştıkları belirlenmiştir. Bu tür beyanlar ve eylemler sebebiyle araştırmaların farklı mecralara yöneltildiği ve cinayet eylemi ile eylemi gerçekleştirenlere yönelik araştırma yapılmasının açıkça engellendiği, şüphelilerin verdikleri gerçek dışı beyanlarıyla, tutanakta bulunduğu şekilde yangın çıkararak, jandarma personelini takip ederek ve dinleyerek, jandarma personelini yönlendirici asılsız ihbarlarda bulunarak, telefon kayıtlarını silerek suç işleyen kişilerin araştırmadan kurtulmalarına imkan sağlamak suretiyle ortak saikle hareket ederek üzerlerine atılı 'suçluyu kayırma' suçunu işledikleri anlaşılmıştır."
Savcı, sanıkların TCK’nin 283/1, 53/1 ve 63. maddeleri, suça sürüklenen çocukların ise yaşlarına göre 31/2 ve 31/3. maddeleri ile Çocuk Koruma Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ayrı ayrı 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmalarını talep etti.
Ayrıca, tutuklu sanıklar Birsen Güran, Fuat Güran, Maşallah Güran, Mehmet Şevket Kaya, Mehmet Selim Atasoy ve Muhammed Kaya’nın delil karartma ve kaçma şüphesi bulunduğu gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devamı talep edildi. Sanıklar Kurtuluş Güran, Ömer Faruk Güran ve suça sürüklenen çocuk M.G. hakkında ise uygulanan adli kontrol tedbirlerinin sürdürülmesi istendi.
Mütalaada sanıkların ve çocukların eylemden sonraki tutum ve yargılama sürecindeki davranışları da dikkate alınarak, TCK’nin 62. maddesi gereği takdiri indirim uygulanmaması gerektiği belirtildi. Savcı ayrıca, eylemlerin kasten işlenen suç kapsamında değerlendirilmesi nedeniyle, sanıkların belli haklardan yoksun bırakılmalarını ve çocuklar hakkında koruyucu-destekleyici tedbirlerin uygulanmasını talep etti.
Davanın bir sonraki duruşması 2 Mayıs’ta görülecek.
Önceki davada anne, ağabey ve amcaya ağırlaştırılmış müebbet verilmişti
Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada, anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında da ayrı bir dava açılmıştı. 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bu davada, 28 Aralık 2024’te alınan kararla, Yüksel, Enes ve Salim Güran “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, cesedi dereye attığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar ise “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.