İstanbul’da kot taşlama işçiliği yaparken silikozis hastalığına yakalanan 6 çocuk babası İdris Demir (40), Diyarbakır’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Bingöl’ün Karlıova ilçesinde bu hastalıktan ölenlerin sayısı 31’e yükseldi.
Eğitim ve toplum gönüllüsü Semiramis Karaarslan, Taşlıçay köyünde birçok hastanın olduğunu belirterek, “Silikozis hastalarımızdan Ülkemizde 79, Taşlıçay'da 6 çocuk sahibi İdris Demir ile 31'inci kaybımızı ile bir kez daha içimiz yandı. Merdiven altı, sigortasız, ruhsatsız kot kumlama (taşlama) atölyelerindeki çalıştırılan silikozis hastalarının dramında iş yerleri kapatıldı ama çektikleri sıkıntılar ve acılar hep devam etti. İdris Demir’de kuzenleri Naif, Faysal ve Naif‘in oğlu 23 yaşındaki Nejat'ı daha önce kaybetmiştik. Bu köyde halen yatalak ve yaşamlarını oksijen makinesine bağlı şekilde devam etmekte olan birçok gencimiz var. Taşlıçay'a gidip, elimden geldiğince, ellerinden tutmaya çalıştım yıllardan beri. Zaman zaman köyde elektriklerin kesilmesi, onların nefessiz kalmalarına neden oldu. Nefesi çıkmayan bu canların sesi olmaya çalıştım, durdum. İstanbul’da, 1990- 2000’li yılları arasında ‘merdiven altı’ diye tabir edilen kot kumlama atölyelerinde çalışan ve yasadan faydalanamayan diğer hastalarımızın da Malulen Emekli olmalarını beklemekteyiz. Eski dönemde ‘Malulen Emekli’ olamayanlara, şu an ‘Engelli Maaşı’ alanlara Malulen Emekli olabilmeleri adına bir hak daha tanınması için devlet yetkililerine çağrıda bulunmak istiyorum. Daha önce devletimiz çıkardığı yasayla bu işte çalışan evlatlarımız malulen emekli oldu. Ama bazıları maalesef bu yasadan faydalanamadı ve sadece engelli maaşı ile geçimlerini sağlıyor. Bu hastalarımızın hayatları zorlukla geçiyor, yetkililerden ricamız yasadan faydalanmayanlara bir hak daha tanınması. Aldığımız her Silikozis hastası ölüm haberinde canımızdan can gidiyor. Cennet mekanları olsun evlatlarımızın. Biz bu kadar yanarken, acılı ailelere sabır diliyorum. Kotlar beyazladı, onların hayatı karardı. Bir yandan hastalıkla, diğer yandan maddi imkânsızlıkla mücadele eden bu canlarımıza sahip çıkmak bir insanlık görevi diye düşünüyorum...” dedi.
HABER MERKEZİ