Gündem

24 Temmuz! Acının Yıldönümü

Uyuşturucu bağımlısı bir gencin hayattan kopardığı 4 canın ve 5 kişinin hayatında oluşturduğu derin yaranın üzerinden tam bir yıl geçti! Hafızalardan silinmeyen acının yıldönümünde olayın mağfurlarına mikrofon uzattık. İşte o günden geriye kalanlar ve verilen önemli mesajlar….

Abone Ol

Tarih 24 Temmuz 2024... O gün yaşananlar yalnızca Bingöl’ün değil, tüm Türkiye’nin yüreğini yaktı.

Emircan Zazaoğlu… Henüz 19 yaşındaydı. Elinde bir ekmek bıçağıyla sokağa çıktı. Madde bağımlısı olduğu belirtilen genç, önüne çıkan herkese saldırmaya başladı. Kimisi markete gidiyordu, kimisi işe, kimisi sadece kaldırımda yürüyordu. Ne olduğunu anlayamadan dört kişiyi öldürüp beş kişiyi bıçakladı.

Erdal Çaparlar, Burhanettin Budancamanak, Özcan Aydın ve Fikri Carfi o gün hayatını kaybetti...!

Hiç kimse müdahale edemedi… Korku, şaşkınlık ve donakalmışlık arasında Bingöl’ün tam ortasında madde bağımlısı bir genç, elini kolunu sallayarak hayatları paramparça etti.

Aylar sonra, Mart ayında görülen duruşmada mahkeme kararını açıkladı: "Ağırlaştırılmış müebbet."

Ama bu karar, ne bir annenin acısını dindirdi ne bir babanın yüreğindeki yangını söndürdü… Ne de kardeşini kaybeden bir evladın boşluğunu doldurabildi.

Geçen acı bir yılın ardından, hayatını kaybeden Özcan Aydın’ın oğlu Harun Aydın’la konuştuk:

“Bizim başımıza gelen, başkasının da başına gelebilir. Burada önemli olan, devletimizin bu konu hakkında gerekli önlemleri, tedbirleri almasıydı. Bu olayın yaşanması başlı başına Bingöl tarihinde bir facia. Bazı kamu kurumlarının ihmalleri söz konusuydu. O caninin ailesini tanımıyoruz ama sosyal medyayı takip ettiğimiz kadarıyla sürekli bir yerlere başvurduğu ve red edildiği, taleplerine hiçbir karşılık bulamadığı görülüyor. Mahkeme kararları olsun, daha önce hastaneye yatırıldığı iddiaları olsun birçok söylenti çıktı.

Biz kimseden bir şey beklemiyoruz. Giden geri gelmez. Ama mağduriyet varsa, en azından o aileleri teselli edebilecek bir çalışma yapılmalıydı. Tabii verilen hapis cezasından memnunuz. Zaten hukuk sistemi böyle olmalı.”

BU OLAY UNUTULMAYACAK!

“Olayın üzerinden bir yıl geçti. Bu olay unutulmayacak. Bizler için en azından unutulmayacak bir olay. Lakin uyuşturucu ve her türlü madde kullanımı, Bingöl’de ve memleketimizde, tüm Türkiye’de yaygınlaşıyor. Bu, çok üzüldüğümüz bir durum. Bu madde kullanımı; kadın cinayetlerini, hayvan cinayetlerini, çocuk cinayetlerini de etkiliyor. Toplum içinde, halk içinde huzurlu ortamı bozuyor. Ben şahsen bu bir yıl içinde hep arkama bakarak yürüyorum. O olaydan sonra her an birisi çıkıp beni bıçaklayacakmış gibi hissediyorum. Bu olay bizi böyle etkiledi. Madde kullanımının yaygın olması, hele ki memleketimiz Bingöl’de yaygın olması çok üzücü bir durum.”

Devletimiz bunun önlemini alacaktır ve alması da gerekiyor. Çünkü şöyle düşünmek lazım: Bireysel olarak değil, bu madde bağımlılığı devletimizin, büyüklerimizin çocuklarına da yansıyabilir. Çünkü beraber yaşadığımız bir ortamdayız. Geçen sene bizi vurdu bu olay, yarın belki başkasını vuracak. Biz bunu istemiyoruz. Herkesin çocukları var, akrabaları var, sevdikleri var… Üzüleceğimiz, ağlayacağımız insanlar var. Uyuşturucu toplumu yok ediyor, halkı yok ediyor. Madde kullanımı güven duygusunu yok ediyor. Artık insanları tanıyamıyoruz. Karşımızdaki insan acaba madde mi kullanıyor, alkol mü alıyor, huyu suyu nedir, bilmiyoruz.”

BAŞKA İNSANLARIN CANI YANMASIN!

“Bu yönelimleri olan insanları ekonomi etkiliyor olabilir ama ben en büyük sebebinin sevgisizlik olduğunu düşünüyorum. Ve toplumda kabul görememek olduğunu düşünüyorum. Bence bu da çok etkiliyor başka yönelimlere. Toplum içinde kabul görmeyen bir insan, başka şeylere yöneliyor.

Burada ailelerimize çok iş düşüyor. Ebeveynler, çocukları üzerinde ne kadar durursa, ne kadar ilgilenirse, o kadar azalma olur. Uyuşturucuyla mücadelede en büyük güç devletimizdir. Devletimiz mücadele etmedikçe biz toplum olarak zaten bir şey yapamayız. Devletimizin gücü, kuvveti hep arkamızda olacak ki biz hep birlikte bu durumu aşabilelim.

AMATEM’in olması hepimize fayda sağlar. Bingöl’de bilmediğimiz binlerce insan madde bağımlısı. Farkında değiliz. Onlar için en azından tedavi yönteminin bulunabileceği bir yerin olması hepimiz için daha uygun olur. Başka insanların canı yanmasın, başka kimsenin ciğeri yanmasın.

Uyuşturucuyla mücadelede en büyük iş ailelere düşüyor ama ailelerin pek gücü olmadığı için — örnek olarak geçen yılki olayda — o caninin babası, annesi çok mücadele etmiş, çok yazılar yazmışlar ama gerekli cevapları alamamışlar. Burada madde bağımlılığı ile ilgili çok ciddi çalışmalar yapılması lazım. Bu çocuk, İslami şartlara uymadığı gerekçesiyle bu kadar insanı öldürebiliyorsa ve bu ifadesini mahkemede de devam ettirebiliyorsa, bunları söyleyebiliyorsa, bizim toplum olarak çok çalışmamız lazım.”

UYUŞTURUCU GENÇLERİ ZEHİRLİYOR!

Bingöl’de 24 Temmuz 2024’te yaşanan kanlı saldırıdan yaralı kurtulan ve ilk saldırıya uğrayan isimlerden biri olan 50 yaşındaki Niyazi Yıldız, o dehşet anlarını unutamıyor. Boynuna aldığı bıçak darbesiyle ölümden dönen Yıldız, saldırganın kendisini bilinçli şekilde takip ettiğini ve durduk yere saldırıya uğradığını belirtti.

Yıldız, hem kendisinin hem de çevre halkının benzer olaylarla sürekli karşılaştığını belirterek, “Uyuşturucu gençleri zehirliyor. Bu şehirde artık sokakta yürürken bile tedirginiz.” dedi.

Olayla ilgili görüştüğümüz diğer aileler ise psikolojik olarak halen çok kötü olduklarını konuyla ilgili görüşmek istemediklerini dile getirdiler.

HABER: EYLEM ÖZEN