Yaz ayları ile birlikte birçok yerde yılanlar ortaya çıkmaya başlarken, Bingöl ili de birçok yılan türüne ev sahipliği yapıyor. Bingöl’de 11 yılan türü kayıt altına alınırken, Türkiye’de yaşam alanı bulan en zehirli yılan türlerinden olan Engerek yılanının iki türü de Bingöl’de yaşam alanı buluyor. Bingöl'de yaşayan Wagner engereği ve Koca engerek türleri, Türkiye'deki en zehirli yılar türleri arasında yer alıyor.

Bingöl’de bulunan yılan türleri ve özellikleri şunlar:

-EİSELT CÜCE YILANI

Bu türün vücut boyu ortalama 40 cm aralığında olup çok istisnai olarak birkaç cm daha büyüklerine de rastlanabilir. Göz bebekleri yuvarlak olan bu türün vücudunu kaplayan pullar karinasız (çıkıntısız) yapıdadır. Sırt tarafı sarımsı kahverengi tonlarda olup, sırt genellikle lekesiz olmakla birlikte bazı örneklerde az veya çok esmer lekeler bulunabilir.

Bu tür ortalama 400-1900 metre rakıma kadar görülebilmektedir. Beslenme alışkanlığı genelde avlayabildiği küçük böcek, örümcek türleri, solucan ve benzeri canlılar üzerinde yoğunlaşır. Türün dişisi bir defada 4-8 kadar yumurta bırakabilir.
Uysal karakterli bu tür kolay kolay ısırmaz ve nazik hareketler sergiler. Aşırı şekilde sıkıştırılmadığı veya kendini ciddi tehdit/tehlike altında hissetmediği sürece ısırmaz. Zehirsiz bir tür olduğu için insan hayatı açısında tehlikeli değildir.

-UYSAL YILAN

Eirenis modestus (Uysal Yılan) olarak bilinen bu tür "Colubridae" (Kırbaç Yılanları) familyasına dahil "ZEHİRSİZ" türlerden biridir.

Bu türün vücut boyu ortalama 70 cm aralığında olup çok istisnai olarak birkaç cm daha büyüklerine de rastlanabilir. Göz bebekleri yuvarlak olan bu türün vücudunu kaplayan pullar karinasız (çıkıntısız) yapıdadır.

Bu tür habitat olarak genellikle az bitkili taşlık bölgeler, kayalıklar, vadi yamaçları, taşlık yamaçlar, açık yamaçlar, makilikler, tarlalar, bağlar, bahçeler, çalılıklar gibi biyotopları tercih eder.

Aktivasyon zamanı Mart ayından itibaren Ekim ayına kadarki dönemdir. Bu tür ortalama 2000 metre rakıma kadar görülebilmektedir. Beslenme alışkanlığı genelde avlayabildiği küçük böcek, örümcek türleri, solucan ve benzeri canlılar üzerinde yoğunlaşır. Tür ovipar (yumurtayla çoğalan) olup, türün dişisi bir defada 3-8 kadar yumurta bırakabilir.
Uysal karakterli bu türün ısırdığı neredeyse hiç görülmemiş olup, sürekli nazik hareketler sergiler. ( Bu özelliğinden dolayı “Uysal Yılan” olarak adlandırılmıştır.). Aşırı şekilde sıkıştırılmadığı veya kendini ciddi tehdit/tehlike altında hissetmediği sürece ısırmaz. Zehirsiz bir tür olduğu için insan hayatı açısında tehlikeli değildir.

-VAN YILANI

Zehirsiz bir tür olan Van Yılanı, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde uygun biyotop bulduğu yerlerde yayılmıştır.

Bu türün vücut boyu ortalama 50 cm aralığında olup çok istisnai olarak birkaç cm daha büyüklerine de rastlanabilir

Bu tür habitat olarak genellikle az bitkili taşlık bölgeler, kayalıklar, vadi yamaçları, taşlık yamaçlar, açık yamaçlar, makilikler, tarlalar, bağlar, bahçeler, çalılıklar gibi biyotopları tercih eder. Taş altlarında gizlenir. Aktivasyon zamanı Mart ayından itibaren Ekim ayına kadarki dönemdir. Bu tür ortalama 1000-2000 metre rakıma kadar görülebilmektedir. Beslenme alışkanlığı genelde avlayabildiği küçük böcek, örümcek türleri, solucan ve benzeri canlılar üzerinde yoğunlaşır. Tür ovipar (yumurtayla çoğalan) olup, türün dişisi bir defada 6-8 kadar yumurta bırakabilir.
Uysal karakterli, kolay kolay ısırmayan bir türdür. Aşırı şekilde sıkıştırılmadığı veya kendini ciddi tehdit/tehlike altında hissetmediği sürece ısırmaz. Zehirsiz bir tür olduğu için insan hayatı açısında tehlikeli değildir.

-SU YILANI

Zehirsiz bir tür olan Bu türün vücut boyu ortalama 150 cm olup çok nadiren daha büyüklerine de rastlanabilir

Bu tür habitat olarak genellikle sulak arazileri tercih edip, büyüklü küçüklü su kaynaklarının yakınlarını tercih eder. Suya en çok avlanmak için girerler. Bunun dışında karada yaşam süren bir tür olup, sadece avlanmak için suya girdiği için “yarı sucul” olarak değerlendirilmektedir. Bu tür ayrıca bahçe aralarında ve hatta bazen kırsaldaki yer evlerinde dahi görülebilir. Dişiler 6-13 arası yumurta bırakabilir. Bu tür ortalama 2400 metre rakıma kadar görülebilmektedir. Beslenme alışkanlığı genelde su canlılarından başta kurbağalar, tatlı su balıkları olmak üzere bazen küçük kemirgenler, küçük memeliler gibi küçük canlılar üzerinde yoğunlaşır. Bu tür kendisini ciddi tehdit altında hisseder veya çok sıkıştırılırsa nadiren de olsa ısırır. Zehirsiz olmasından dolayı insan için hayati risk oluşturmaz.
Fakat sıkıştırıldığında veya kendisini tehdit altında hissettiğinde öncelikle vücudunu zemin üzerinde ters çevirerek (karın bölgesi yukarı bakacak şekilde), çok pis kokulu bir gaz salgılayıp, ağzını açarak ölü taklidi yapar. Bu, Natrix natrix türünün en bariz karakteristik özelliklerinden birisidir. Dere ve göl kenarı gibi büyüklü küçüklü su kaynaklarının yakınlarında uygun çukurlarda ve deliklerde toplu halde kış uykusuna yatarlar.

-KOCABAŞ YILAN

Hemorrhois ravergieri (Kocabaş Yılan) olarak bilinen bu tür "Colubridae" (Kırbaç Yılanları) familyasına dahil "YARI ZEHİRLİ" türlerden biridir.

Bu tür ülkemizde ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizin doğu kısımlarında yaşam sürmektedir. Bu türün vücut boyu ortalama 130-150 cm aralığında olup nadiren daha büyüklerine de rastlanabilir.

Bu tür habitat olarak genellikle seyrek bitkili dağlık bölgeleri tercih eder. Türün dişisi bir seferde ortalama 5-10 kadar yumurta bırakabilir. Bu tür ortalama 2400 metre rakıma kadar görülebilmektedir. Beslenme alışkanlığı genelde başta keler türleri olmak üzere küçük kemirgenler, küçük kuşlar, kertenkeleler gibi küçük canlılar üzerinde yoğunlaşır.
Sıkıştırılmadığı ve kendini tehdit altında hissetmediği sürece ısırmaz. Fakat kendini tehdit altında hisseder veya sıkıştırılırsa çok hızlı şekilde ısıran, hızlı ve seri hareketli, agresif ve ısırıcı bir türdür. Yarı zehirli olan bu türün zehri sadece küçük canlıları etkileyip (küçük kemirgenler gibi avlarını) insan üzerinde etkili olmadığı için hayati risk oluşturmaz.

-KARA YILAN

Zehirsiz türlerden biri olan Kara Yılan, ortalama olarak 3 metreye kadar büyüyüp, vücuda orantılı olarak kalınlaşabilen yapıya sahip, ülkemizde yaşayan en uzun boylu yılan türü olarak kabul edilmektedir.

Habitat olarak su kenarları, taşlık alanlar, kayalıklar, tarlalar, bağ/bahçeler, yamaçlar, vadi yamaçları, mezarlıklar gibi birçok yeri yaşam olanı olarak tercih edebilirler. Kendi boyutlarına orantılı kemirgen türleri, kuş ve kuş yavruları, kertenkele türlerini besin olarak tercih ederler. Aynı zamanda bazen diğer yılan türlerini de yerler. Yuva ve barınma alanı olarak taş altlarını ve kemirgen yuvalarını tercih ederler.

Karakteristik olarak, bu türün bulunduğu alana yaklaştığınızda genellikle insandan kaçmayarak, yüksek sesli tıslamalarla kendisini belli eder. Bölgesini terk etmez, üstüne giderseniz insandan çekinir ve uzaklaşmaya çalışır. Fakat köşeye sıkıştıracak olursanız veya geçebileceği bir alan bırakmazsanız gövdesini dik şekilde yükselterek, tıslayarak, ısırma ataklarıyla gözdağı vermeye çalışacaktır. Hızlı, atik ve çabuk ısıran bir türdür.

-KIRMIZI YILAN

Kırmızı yılan da, zehirsiz yılan türlerinden biridir.

Bu tür ülkemizde ağırlıklı İç Anadaolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde yaşam sürmektedir. Bu türün vücut boyu ortalama 160 cm aralığında olup çok istisnai olarak daha büyüklerine de rastlanabilir.

Bu tür habitat olarak genellikle yamaçlar, tarlalar, taşlık veya çalılık su kaynağı yakınları, bağ/bahçe araları gibi biyotopları tercih eder. Bunun yanında mezarlıklarda da görülebilen bir türdür. Kırsal bölgelerde müstakil yer evleri çevrelerinde de görülebilir. Türün dişileri bir seferde 7-11 arası yumurta bırakabilir. Bu tür ortalama 2000 metre rakıma kadar görülebilmektedir. Beslenme alışkanlığı genelde başta küçük kemirgenler, kertenkele türleri, kuş ve kuş yavruları, küçük memeliler ve bazen küçük yılan türleri üzerinde yoğunlaşır. Tarla faresi vb. kemirgenleri de avladığı için çiftçi dostudur.
Sıkıştırılmadığı veya kendini tehdit/tehlike altında hissetmediği sürece ısırmaz. Tehdit altında çok hızlı şekilde ısırabilen bir tür olup, hızlı hareket edebilen bir yılandır. Fakat zehirsiz bir tür olduğu için insan hayatı açısından tehlikeli değildir.

-WAGNER ENGEREĞİ

Wagner Engereği, zehirli yılan türlerinden biridir. Bu engerek türünün, Doğu Anadolu bölgesinde, uygun biyotop bulduğu alanlarda yayılış gösterdiği bilinmektedir.

Bu türün vücut boyu ortalama 50-90 cm aralığında olup çok istisnai olarak birkaç cm daha büyüklerine de rastlanabilir.

Bu tür habitat olarak genellikle taşlık bölgeler, kayalıklar, vadi yamaçları, taşlık yamaçlar, açık yamaçlar gibi biyotopları tercih eder. Daha çok böyle bölgelerin akarsulara yakın taraflarında görülür. Beslenme alışkanlığının genelde avlayabildiği küçük kemiriciler, kertenkele türleri, kuş ve yumurtaları, küçük memeliler, yılanlar benzeri canlılar üzerinde yoğunlaştığı tahmin edilmektedir. Günün erken saatleri ve akşam saatlerinde alacakaranlık zamanlarında avlandığı ve normalde diurnal (gündüzcül) olduğu bilinmektedir. Ovovivipar (canlı doğuran) tür olup, türün dişisi bir seferde 4-8 yavru dünyaya getirebilir.

Bu tür gözden uzak ve gizli yaşamayı tercih eden bir tür olduğundan karşılaşılması çok zor türlerden birisidir. İnsandan uzak durmayı tercih eden, çok nadir rastlanabilen, gözden uzak yaşayan türlerden birisi olmasının yanında, insanla karşılaşması anında sıkıştırılmadığı sürece derhal insandan uzaklaşmayı tercih eden bir türdür. Üstüne gidilmediği, sıkıştırılmadığı ve uzaklaşabilmesi için gerekli açıklık bırakıldığı sürece insandan uzaklaşmayı tercih edecektir. Fakat köşeye sıkıştırılır ve uzaklaşması için yeterli alan bırakılmazsa yüksek sesli tıslamalarla birlikte, hızlı ısırma saldırısı gösterileri ile karşısındakine gözdağı vermeye çalışabilir. Daha da ısrarla üzerine gidilirse ve kendisini ciddi tehlike altında hissederse, kendisini tek savunma silahı olan zehir bezlerine bağlı dişleri ile ısıracaktır. Zehri bilim dünyası tarafından insan hayatı için risk oluşturabilecek düzeyde etkili olarak kabul edilip, dikkat edilmesi gereken yılan türlerinden birisi olarak literatüre alınmıştır. İnsanların bu türe karşı “ZEHİRLİ” olmalarının yanında, zehrinin insan hayatını riske sokabileceği için dikkat etmeleri gerekmektedir.

-KOCA ENGEREK

Zehirli bir tür olan Koca Engerek, ülkemizde Doğu Akdeniz, Orta Akdeniz, Batı Akdeniz, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde uygun biyotop bulduğu bölgelere yayılmıştır.

Bu türün vücut boyu ortalama 180 cm aralığında olup çok istisnai olarak birkaç cm daha büyüklerine de rastlanabilir.

Bu tür habitat olarak genellikle taşlık bölgeler, kayalıklar, vadi yamaçları, taşlık yamaçlar, açık yamaçlar, ormansız düz ova, tarlalar, bağ/bahçeler, terk edilmiş harabeler gibi biyotopları tercih eder. Taş altlarını, kaya oyuk/yarıklarını, ağaç kovuklarını, kemirgen yuvalarını mesken olarak kullanır. Avlarını sabahın erken saatlerinde ya da geceleri alacakaranlık zamanlarında avlarlar. Avının geçtiği yolları özellikle dili yardımıyla koku moleküllerini ayırt ederek takip eder ve gece serinliğinde uyuşuk olan avını olduğu yerde tespit edip ısırarak zehirler. Avının ölmesini bekleyip, daha sonra avını bir bütün olarak yutar.

Bu tür gözden uzak ve gizli yaşamayı tercih eden bir tür olduğundan karşılaşılması çok zor türlerden birisidir. İnsandan uzak durmayı tercih eden, gözden uzak yaşayan türlerden birisi olmasının yanında, insanla karşılaşması anında sıkıştırılmadığı sürece derhal insandan uzaklaşmayı tercih eden bir türdür. Üstüne gidilmediği, sıkıştırılmadığı ve uzaklaşabilmesi için gerekli açıklık bırakıldığı sürece insandan uzaklaşmayı tercih edecektir. Fakat köşeye sıkıştırır ve uzaklaşması için yeterli alan bırakılmazsa yüksek sesli tıslamalarla birlikte, hızlı ısırma saldırısı gösterileri ile karşısındakine gözdağı vermeye çalışır. Daha da ısrarla üzerine gidilirse ve kendisini ciddi tehlike altında hissederse, kendisini tek savunma silahı olan zehir bezlerine bağlı dişleri ile ısıracaktır. Zehri bilim dünyası tarafından insan hayatı için risk oluşturabilecek düzeyde etkili olarak kabul edilip, dikkat edilmesi gereken yılan türlerinden birisi olarak literatüre alınmıştır. İnsanların bu türe karşı “ZEHİRLİ” olmalarının yanında, zehrinin insan hayatını riske sokabileceği için dikkat etmeleri gerekmektedir.

Kars'ta Boz Ayılar İlçeye Kadar İndi!
Kars'ta Boz Ayılar İlçeye Kadar İndi!
İçeriği Görüntüle

-KÖR YILAN

Zehirsiz bir tür olan Kör Yılanın vücut boyu ortalama 35 cm’dir. Bu tür habitat olarak genellikle az bitkili araziler, taşlıklar gibi biyotopları tercih eder. Taş altlarında ve nemli toprakların içinde yaşar. Aktivasyon zamanı Mart ayından itibaren Ekim ayına kadarki dönemdir. Bu tür ortalama 1600 metre rakıma kadar görülebilmektedir. Beslenme alışkanlığı genelde avlayabildiği küçük böcek, termitler, karıncalar, larva benzeri canlılar üzerinde yoğunlaşır. Toprak altında tüneller kazarak böcek vb. avlar arar. Bundan dolayı karınca, termit ve böcek yuvarlarında sıklıkla rastlanabilir. Tür ovipar (yumurtayla çoğalan) olup, türün dişisi bir seferde 4-8 kadar yumurta bırakabilir.
Boyutları ve ağız yapısı gereği insanı ısırması gibi bir durum söz konusu değildir. Zehirsiz bir tür olduğu için insan hayatı açısında tehlikeli değildir.

-İNCE YILAN (OK YILANI)

İnce Yılan (Ok Yılanı), "Yarı Zehirli" yılan türlerinden biridir.

Yarı zehirli tür olarak değerlendirilmesinin sebebi; yarı zehirli yılanların zehir dişleri zehirli yılanlarda olduğu gibi üst çenenin en önünde yer almayıp, üst çenenin en arkasında yer almasından kaynaklıdır. Aynı zamanda yarı zehirli olarak değerlendirilen yılanların zehirleri insanlar ve büyük memeliler üzerinde etkili olmayıp, bu tür yılanların avları, yani küçük kemirgenler, kertenkeleler, küçük memeliler, kuşlar vb. canlılar üzerinde etkilidir.

Bu tür habitat olarak genellikle taşlık, çalılık, kayalık alanlar, orman içleri, bağ/bahçeler gibi bölgelerin kuru satıhlı taraflarını tercih eder. Kırsalda evlerin yakınlarında da görülebilir. P. najadum çok hızlı, atletik bir tür olup, tırmanıcıdır. Çalılara ve ağaçlara tırmanabilir. Ülkemizin en hızlı hareket eden ve çok çabuk ısıran türü olarak bilinir. İlerlerken vücudunun önden 25-30 cm lik kısmını yukarı kaldırarak, hızı şekilde ilerler. Bundan dolayı halk arasında “Ok Yılanı”, “Uçan Yılan” vb. adlarla anılmaktadır. Hatta, aynı familyaya dahil “Platyceps collaris” türü de dahil olmak üzere, bu iki tür hakkında hikayeler uydurulmuştur. Halk arasında bu yılanın çok zehirli bir tür olduğuna (asılsız bir yorumdur), eskiden savaşçılar tarafından yayla bir ok şeklinde gerilerek düşmanlara atıldığına, düşmanın kalbine saplanarak, yılanın da ısırmasıyla düşmanı zehirleyip, çok hızlı şekilde öldürdüğüne inanılır. Tabii ki bunlar tamamen hurafe olup, asılsız anlatımlardır. Türün dişileri bir seferde 3-5 arası yumurta bırakabilir. Bu tür ortalama 1800 metre rakıma kadar görülebilmektedir. Beslenme alışkanlığı genelde başta kertenkele türleri, böcek türleri olmakla birlikte çok küçük memeli türleri üzerinde yoğunlaşır. Gündüzleri avlanan bir türdür.

Çok hızlı ve atik olan bu tür, agresif karakterde olup, çok çabuk ve hızlı şekilde ısırır. Yarı zehirli tür olmasından ve zehrinin insan üzerinde ölümcül potansiyelde etkili olmamasından dolayı hayati risk oluşturmaz. Zehir dişlerinin çene kemiğinin en arkasında yer almasından ve ağız yapısının küçük olmasından kaynaklı olarak ısırıkları genellikle ön dişlerin teması ile gerçekleşir. Parmak gibi uzuvlar zehir dişlerine ulaşacak şekilde ağzına girmediği sürece zehir enjeksiyonu gerçekleşmez.

Yılanlarla ilgili bilgiler; https://wildpeaceacademy.com/ sitesinden alınmıştır.

Ömer ŞANLI