Bir anlık dikkatsizlik, bir cam şişenin kırığı, bir sigara izmariti ya da bilinçsizce yakılan bir anız, yaşam zincirini bir anda yok edebiliyor.
Yaz ayları ile birlikte birçok ilde olduğu gibi Bingöl’de de onlarca orman yangını meydana geldi/geliyor.
Bazen arabanın camından atılan bir izmarit, bazen gelişigüzel atılan bir şişe, bazen doğada yiyip içtikten sonra arkada bırakılan atıklar, bazen anız yakmalar çok büyük orman yangınlarına, ormanda yaşayan canlılara zarar verebiliyor.
Ormanlar; sadece ağaçlardan, yeşil görüntüden ibaret değildir.
Bilinçli veya bilinçsizce yok etmeye çalıştığımız ormanlar; bazen bir kuşa yuva, bazen bir karınca kolonisine mekan, bazen bir kaplumbağaya, bir sincaba, bir sürüngene... yaşam alanıdır.
Ormandaki her bir ağaç, her bir dal, her bir yaprak; birbiriyle uyum içinde yaşayan bu canlıların yaşam döngüsünü destekler. Bir ağacın gölgesinde serinleyen bir ceylan, bir dalda öten kuş, toprağın altında sessizce çalışan bir solucan… Hepsi, ormanın büyülü döngüsünün bir parçasıdır.
Ancak bu muhteşem denge, ne yazık ki insan eliyle tahribata uğratılıyor. Bir anlık dikkatsizlik, bir cam şişenin kırığı, bir sigara izmariti ya da bilinçsizce yakılan bir anız, bu yaşam zincirini bir anda yok edebiliyor. Alevler yükseldiğinde, sadece ağaçlar yanmıyor; bir yuvanın sıcaklığı, bir canlının nefesi, bir ekosistemin geleceği de kül oluyor.
Bingöl’ün yemyeşil ormanları, ülkenin dört bir yanındaki diğer ormanlar gibi, bu ihmallerin en ağır bedelini ödüyor.
Ve ormanlar, bir şehrin ciğerleri gibidir. Oksijen üretir, havayı temizler, iklimi dengeler ve yaşamı mümkün kılar. Bu doğal mirası korumak, her birimizin sorumluluğudur. Bir ormanı yok etmek bir saat sürebilir, ama onu yeniden inşa etmek yıllarımızı alır. Bir ağacın büyümesi için gereken sabır, bir ekosistemin yeniden canlanması için gereken çaba, bir felaketin telafisi için harcanan emek… Bunların hepsi, bir anlık dikkatsizliğin bedeli olmamalıdır.
Peki, ne yapabiliriz?
Çok basit: Bilinçli olalım yeter.
Doğaya çöp atmayalım, izmarit fırlatmayalım, cam şişeleri ormanda bırakmayalım. Piknik sonrası atıklarımızı toplayalım, ateş yakarken dikkatli olalım ve anız yakma gibi riskli alışkanlıklardan vazgeçelim.
Her birimiz, küçük bir adımla büyük bir fark yaratabiliriz.
Unutmayalım, ormanları korumak sadece ağaçları değil, içindeki canlıları ve geleceğimizi de korumaktır.
Yok etmek kolay, inşa etmek zordur. Gelin, bu sorumluluğu hep birlikte üstlenelim. Ormanlarımıza sahip çıkalım, çünkü onlar sadece bizim değil, tüm canlıların ortak mirasıdır. Bir izmaritten başlayan felaketi durdurmak bizim elimizde. Duyarlı olalım, lütfen!
Ömer ŞANLI